Bir Ülkenin Yeniden Doğuşu
Suriye, 2011 yılında başlayan iç savaşın ardından dramatik bir dönüşüm sürecine girdi.
Ülkenin siyasi, sosyal ve ekonomik yapısı büyük ölçüde değişmiş, savaşın yıkıcı etkileri hala hissediliyor.
Ancak, 8 Aralık’tan sonra Suriye'nin geleceği için umutlar yeniden yeşeriyor...
“Gazetecilik, oturduğun yerden yapılacak bir meslek değildir” anlayışından hareketle en uzun sınır komşumuzdaki yeni dönemi yerinde görmek için soluğu Suriye’de aldım.
Cerablus’tan Münbiç’e. El Bab’dan Halep’e, Hama’dan Şam’a varan kapsamlı rotamızda şahit olduklarım kimi zaman hüzünlendirdi, kimi zaman gururlandırdı kimi zaman da umutlandırdı…
Ahmed El Şara, Suriye’deki ziyaretimiz esnasında resmen cumhurbaşkanı olarak belirlendi.
Yeni Suriye yönetimi, savaş sonrası toparlanma sürecinde siyasi ve idari reformlar gerçekleştirmiş…
Bu reformlar, merkeziyetçi yapıdan ziyade adem-i merkeziyetçi bir yapıya geçişi içeriyor…
Yani yerinden yönetim birimlerinin bağımsız karar almasını mümkün kılan bir sistem benimseniyor.
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ile bugüne kadar neredeyse tamamen susan Suriye halkının karar alma süreçlerine daha fazla katılımını sağlamak istiyorlar.
Ayrıca, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerlerin yerleştirilmesi için çalışmalar yürütülüyor.
Özgürlük herkes tarafından net bir biçimde içselleştirilmiş.
Kimle konuştuysam herkes bunu dile getirdi.
Örneğin; bize Şam’da mihmandarlarlık yapan Suriyeli Adnan kardeşim ile Kasiyun Dağı’na giderken güvenlik kontrolünde Suriye Ordusu’nda görevli bir asker arasında geçen dialog bunun bir kanıtı adeta…
Asker, Adnan’a “Şara’yı seviyor musun?” diye sordu…
Adnan da espri olsun düşüncesiyle “Hayır,........
© Haber7
visit website