AKP de rüşvet yemiyor mu?
Hayır! Yemiyor…
Nasıl bu kadar emin olabilirsin?
E, soruyu böyle sorarsan cevabını da böyle alırsın!
Pekâlâ, soruyu sakince soruyorum: AKP belediyelerinde de rüşvet dönmüyor mu?
Hah şimdi oldu! Tabii ki, bozuk niyetli insanlar her yerde bulunabilir. Ancak Akparti belediyeleri rüşveti kurumsal hale getirmediler. Bizim bugün CHP için konuştuğumuz mevzu belediyelerin alt kademelerinde bulunan vazifelilerin rüşvet alması değildir. Şikâyetlerden anlaşılıyor ki, CHP’de bu iş rutin hale gelmiş ve mevzu da belediye başkanlarından başlayıp ta alt tabakadaki memurlara kadar uzanan bir ‘Saadet Zinciri’nden bahsediyoruz. Böyle olunca da hizmet ve üretim olmuyor.
Hâlbuki
Ak Parti belediyelerine bakıyoruz bütçelerinin 2-3 katı iş ve hizmet üretiyorlar. Buradan da belli değil mi kimin rüşvet alıp almadığı?
AKPARTİ DEVLETTEN ALACAKLI
Nasıl yani?
Şöyle ki; Milli Görüş belediyeleri Ve 2002’den sonra iktidar olan Akparti’nin üretmiş olduğu mal ve hizmet yerine göre bütçesinin en az 3-5 katını bulduğu yerler var. Yani Devletin belediyelere ayırdığı pay ile bazı yatırım ve hizmetlerin yapılması asla mümkün değildi. Aynı şeyi hükumetin yaptığı yatırımlar için de söyleyebiliriz. Şimdi bunu örneklerle anlatmam lazım ama biraz geriye gitmem gerekecek.
Tamam dinliyorum!
1994 yılında başta Ankara ve İstanbul olmak üzere önemli belediyeler Milli Görüş (Refah Partisi) tarafından idare edilmeye başlandı. O zamanlar İstanbul o kadar kötü yönetilmişti ki, p’i gecekondu olan bir çöküntü şehri haline gelmişti. Sular akmıyor, hava kirliliği had safhada, yollar bozuk, otobüsler bozuk ve şehrin p’i kaçak yapılaşmadan dolayı çarpık bir şehir haline gelmişti.
CHP (SHP) iktidarı o günlerde de aynen şimdi olduğu gibi rüşvet girdabına batmış belediye iflas etmişti.
Öyle ki, Belediyenin (İSKİ) çekleri karşılıksız çıktığı için esnaf kabul etmiyordu. Böyle bir rezillik içinde şimdiki Cumhurbaşkanımız Erdoğan İstanbul B. Şehir Belediyesini CHP’den devralmıştı. Kasa tam takır ve piyasaya tonla borç vardı.
Bu arada çeşmelerden de su akmıyor, işçilerin maaşı ödenmediği için çöpler meydanlarda yığınla birikmiş duruyordu. Yollar bozuk, hava kirli, Haliç kokuyordu. Lafın kısası şimdiki İzmir diyeyim yeterlidir sanırım.
Peki, Şimdiki Akparti veya o günkü Refah Partisi nasıl oluyor da devletten alacaklı oluyor?
Şöyle ki; O günlerde çökmüş bitmiş belediyeleri devletin gönderdiği para ile ayağa kaldırmak mümkün değildi. Yani rutin........
© Haber7
