Yolsuzluğa suçüstü yapılınca “Cumhuriyet yıkıldı”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı bürokratlarına yönelik yolsuzluk operasyonunda son gözaltına alınanların emniyet ve savcılık işlemleri sırasında her iki yanlarında birer polis olacak şekilde sıralanmaları CHP’lileri boş verdik, AK Parti’de milletvekilliği yapan Şamil Tayyar’ın da tepkisine sebep olmuş.
Fotoğrafa baktım.
Gözaltına alınmış kişiler kelepçeli değiller.
Ne önden kelepçeli ne de arkadan kelepçeliler.
Niye kelepçelenmediler demiyorum.
Ama her iki yandan da birer polisin olacağı şekilde sıralanmış olmaları üzerinden algı yapanlara hatırlatayım. Düne kadar şu kişinin veya bu kişinin elleri kelepçeli olarak savcılığa götürülmesine itiraz ettiniz. Bazılarının ellerinin arkadan kelepçelenmesine itiraz ettiniz. Şimdi eller kelepçeli değil, ona da itiraz ediyorsunuz.
Şunu açık açık söyleyin bizi de zahmete sokmayın.
“Biz aslında yolsuzluk operasyonunda bürokratların gözaltına alınma soruşturmalarını yolsuzlukların ortaya çıkarılmasını istemiyoruz. Onun için de kendimizce algı oluşturmaya çalışıyoruz” deyin de kendinizi de zorlamayın bizi de zahmete sokmayın.
AK Partili Şamil Tayyar o fotoğrafa itiraz ederken, Cumhuriyet gazetesi de dün “Düşman hukuku” başlığı atmış.
Haberin içinde, 36 kişinin sağlık kontrolü için hastaneye getirdiklerinde bu fotoğrafın çekildiğini belirtmişler ve “sağlık kontrolüne götürme görüntüleri geçmiş yıllarda 1980 darbesini hatırlattı” demişler.
Ben bu arkadaşlara hatırlatayım, 1980 darbesinde, gözaltı süreleri bugünkü gibi iki günle dört günle sınırlı değildi. 15 gün hatta 30 gün gözaltı süreleri vardı.
Bitmedi. Öyle; gözaltı sırasında “sabah sağlık kontrolüne götürme, akşam tekrar doktor muayenesine çıkarıp herhangi bir eziyet var mı, fiziki şiddet delili olabilecek bir emare var mı” diye kontrol asla söz konusu değildi.
Gözaltına alındıktan sonra boşverin günlük periyotlarla sağlık kontrollerini, 30 günün sonunda bile, savcının önüne çıkarılanlar ayakta duramaz halde iken, “beni hastaneye........
© Haber7
