menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Teğmenler olayında; ne, nedir?

17 0
08.02.2025

5 teğmenin, kılıç kuşanarak, eski yıllarda okunan bir yemini etme ısrarları sonrasında ihraç edilmeleri, tartışılmaya devam ediliyor..

Öyle algı operasyonları ile gerçekler öylesine tahrif ediliyor ki, şaşıp kalıyoruz..

Kısa kısa hatırlatmalarla, teğmenler konusunda “ne, nedir” anlatalım..

Hiçbir teğmen, “Mustafa Kemal’in askeriyiz” sloganı attığı için ihraç kararı verilmedi. Çünkü bu sloganı atan teğmen sayısı 5 değil, 100 civarında idi.. Bu sloganı seslendirdiği için teğmenler atılmış olsaydı, onlarca teğmenin ihraç edilmesi gerekirdi..

5 teğmen, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı attıkları için değil, kılıç kuşanarak yapılan eski tarihli yeminin tekrarını, organize ettikleri için, komutanların “hayır” dedikleri bir işi, 6 defa dillendirip, sonunda aksi emredildiği halde, yine de komutanları takmayıp istedikleri şekilde hareket ettikleri için ihraç edildiler..

Peki, 5 teğmene ihraç cezası verilirken, 100’e yakın teğmen de, bunların yasadışı organizasyonuna katıldıkları için niçin ceza verilmedi?

Bu soru haklı bir soru.. Organizasyonda bulunmasalar da, defalarca talep edildiği halde komutanların izin vermediğini bilerek, bu eylemde ısrar edenler kadar ağır bir suçları olmasa da.. Eyleme katılan teğmenler de, bir disiplin cezası almalı idiler. Bu uyarma olabilir, kınama olabilir. Ama mutlaka bir ceza almalı idiler. Eğer bugüne kadar o teğmenler için bir disiplin süreci başlatılmadı ise, bundan sonraki süreçte başlatılması da oldukça zor görünüyor.. Bu durum, soruşturmanın eksik yanı olarak, not düşülmelidir.

Deniyor ki, 5 teğmenin komutanlarına, “Daha önce izin vermedikleri kılıç kuşanma eyleminin, yine de yapılmasında ısrar edileceği hususunu öngörmemeleri sebebi ile ihraç edilmeleri hukuksuzluktur. Öngörmemek, ihraç cezası ile karşılanamaz.”

Tartışmaya hiç girmeye gerek yok.. Öngörmeyi bir kenara bırakın.. O komutanlar, kılıç kuşanma sırasında orda idiyseler, niçin engel olmadılar.. Niçin, dakikalarca süren o eylemi seyrettiler.. Niçin, eylemin hemen ardından, disiplin soruşturmasını başlatmadılar? Bu sorulara cevap verebilseler, kendilerinin o kanunsuz eyleme dahil olmadıklarını ispatlamış olurlar.. Ama seyrettiler ise, ki seyrettiler.. Disiplin soruşturması da, kamuoyu isyanı sonrasında başlamış ise.. Üç komutan da, kusura bakmasın, teğmenler kadar suçludur..

Deniliyor ki, “Disiplin yönetmeliğinde birçok ceza var, niçin en ağırı tercih edildi, bu yanlıştır.”

Bunu söyleyenlerin içinde, ne yazıktır ki,........

© Haber7