menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Refah’ta Bir Melek: Rachel Corrie

82 1
14.05.2024

Gazze’de, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 35 binden fazla insan katledildi bugüne kadar. Bu harabe şehirde ne gidilecek bir ev, ne sarılacak bir aile, ne de sığınılacak güvenli bir yer kaldı. Söz tükendi, diplomasi de çare olmadı. Soykırımdan da öte bir şey olan Gazze kıyımı, artık insanların katledilme sırasını bekledikleri tarif edilemez bir vahşete dönmüş durumda. Ve ne yazık ki bu çağda yaşayan insanların Kerbela’yı görmediğini söyleyemeyeceği dramlar yaşanmaya devam ediyor. Kaç Filistinli çocuğun, kıyıya vuran kaç balina ettiği, vicdanlı insanların yüreğinde kocaman bir istifham çığlığı olarak yer etmiş durumda. Zalimler yenilip cehenneme sürülene kadar bu kıyım devam edecek gibi görünüyor. Ama zulmü bizzat yaşayan mazlumlar, bizler kadar ümitsiz ve tedirgin değiller. Kuşlara, arılara yolunu bulduran Allah, elbette onlara da bir yol gösterecek. Buna iman etmişler.

Gazze’deki kıyımdan kaçıp daha güneye, Mısır sınırındaki Refah kentine sığınan 1 milyon 500 bin insan var. Mazlumlara burada da rahat yüzü vermediler, peşlerini bırakmadılar. Refah-Mısır sınır kapısının Filistin tarafının işgal edilmesinin ardından topçu atışı ve savaş uçaklarıyla bombalanan Refah’a, en son kara harekatı düzenlendi. Bütün bunlar, Hamas’ın, arabulucu devletlerce önerilen ateşkesi kabul etmesinden sonra vuku buldu.

Refah deyince hafızalarımız 21 yıl öncesine, 2003 yılına gidiyor. Amerikalı barış aktivisti Rachel Corrie’yi hatırlıyoruz. İsrail buldozerleri, Samir Nasrallah isimli bir Filistinlinin evini yıkmaya çalışırken Rachel, bedenini siper etmiş ve buldozerlerin altında feci bir hâlde can vermişti. Rachel, o buldozerin altında can vermeden hemen önce başka bir barış aktivisti tarafından çekilen fotoğrafında, elinde bir megafon, üstünde fosforlu, kırmızı bir ceket ile görüntülenmişti. Rachel’in feci ölümü ve bu son kare fotoğrafı dünya tarihine “sivil direnişin sembolü” olarak geçti.

***

Rachel Corrie, 1979 yılında Washington’daki Olympia’da orta hâlli Hristiyan bir ailede doğmuştu. Doğuştan duyarlı bir mizaca sahip olduğunu her fırsatta çevresindekilere gösteriyordu. Henüz 10 yaşındayken “Dünya Çocuklarının Durumu” isimli bir konferansta duygulu bir konuşma yapmıştı. Orada olma sebebini şöyle açıklıyordu:

Buradayım! Çünkü her yerde çocuklar acı çekiyor. Her gün 40 bin çocuk açlıktan ölüyor. …

Rachel, kısa hayatının her döneminde erdemli bir insan olarak Amerikan Rüyası denilen o şeyin dışında kalan gerçekliği aramaya adamıştı kendisini. Üniversitede okuduğu yıllarda çeşitli vakıf ve derneklerde barış gönüllüsü olarak safların en önündeydi. İki kardeş şehir ilan edilen Olympia ve Refah’taki çocuklar arasında mektup arkadaşlığı projesini organize edenlerden biriydi.

Üniversite son sınıftayken ilk defa Filistin topraklarına gider. Bu sırada Filistin’de İkinci İntifada’nın sürdüğü zamanlardır. Refah’a gitmeden önce bir süre Kudüs’te vakit geçirir ardından da Batı Şeria’da. Görüştüğü herkeste, dokunduğu her şeyde Filistinlilerin on yıllardan beri bitmek tükenmek bilmeyen acı dramını anlamaya ve hissetmeye çalışır. Kudüs’te katıldığı insan hakları atölyeleri durumu daha iyi kavramasına yardımcı olur. Nitekim daha buradayken yazdığı bir notta şöyle diyecekti:

Yüzlerce kitap okusaydım, konferanslara katılsaydım, belgeseller izleseydim burada gerçekte neler olduğunu anlayamazdım.

Yolunu Gazze’ye de düşürür Rachel. Gazze’de iken Amerika’nın Irak’ı işgal protestosuna Filistinlilerle omuz omuza katılmış bu protesto sırasında ABD bayrağını yakarken görüntülenmiştir.

Rachel, Filistin’deki son menzili olan Refah’a geçer. Burada, kendilerini İsrail’in halkın evlerini yıkma girişimlerini engellemeye adayan bir grup barış aktivistiyle........

© Haber Vakti


Get it on Google Play