Sumud ve Özgürlük filoları sadece SiyoNazileri değil münafıkları da fena çarptı
Sumud ve Özgürlük filolarına canları pahasına katılanlar, ABD-İsraili’nin Gazze’de işlediği soykırımı, açlık zulmünü -kendi sorumluluklarını da ifa etme tahtında- ifşa ettiler. Dolayısıyla onların eylemlerini -tereddütsüz bir şekilde- meşkur olarak nitelemek ve onları tebrik etmek gerekir.
Bu bağlamda o serdengeçtilere sosyal medyada yapılan yanlış isnatlar, iftiralar, saldırılar ve sataşmalar ise çok açık bir şekilde gösterdi ki, onların söz konusu eylem ve ifşaları sadece SiyoNazileri değil sosyal medyadaki örgütlü münafıkları da fena çarpmıştı.
Buna mahsus birkaç örneği değerlendirmeden önce, çoğu kendi burunlarını silmekten aciz oldukları halde Türkiye’ye en üst perdeden rol ve istikamet tayin edebilenlerin yazmaktan usanmadıkları şu teraneyi ele almalıyız:
“İspanyollar kadar olamadık, İspanya kadar cesaret göstermedik!”
ABD-İsraili’nin HAMAS’ın özgürlük harekâtına karşı başvurduğu aşır şiddete itirazda Türkiye’nin İspanya’ya göre geride kaldığını belirten bu terane, her şeyden önce Uluslararası Hukuk’tan habersizliğin; asma, yıkma, yakma… salvolarını ihtiva eden kuru cengaverliğin bir mahsulüdür.
Zira, ABD-İsraili’nin kendi savaş suçlarından biri olarak ihlal ettiği Uluslararası Hukuk, Türkiye açısından hâlâ bağlayıcıdır. Zira Türkiye, hem deniz hem de Suriye’nin istiklalinde birinci derecede rol üstlenmesi nedeniyle kara cihetinden ABD-İsraili ile ahlaken komşu değil hukuken sınırdaştır. ABD-İsraili ile sınırdaş olan bir devletle (Türkiye), sınırdaş olmayan bir........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d