menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD-İsraili sabrımızı ve umudumuzu sınıyor

11 0
15.09.2025

ABD-İsraili’nin, muhtemel bir ateşkesin şartlarını görüşmek üzere Katar’ın başkenti Doha’da toplanmaya hazırlanan HAMAS heyetini topluca öldürmek için yaptığı saldırıyı televizyon ekranında yorumlayanlardan biri şunu söylüyordu:

“Bu saldırı ABD’nin Ortadoğu’da kurmak istediği politik dengeleri de altüst edecek; ABD’yi ilişkileri çok iyi olan bölge ülkeleriyle karşı karşıya getirecek.”

Bu mantığın ve dolayısıyla ifade tarzının gözlerimizin önünde sürmekte olan Gazze Soykırımı’na rağmen hala yapılabiliyor olması uluslararası hukuka yaslanan bir körlüğün neticesi değilse, siyaset ve iletişim körlüğünden olsa gerektir.

Zira HAMAS’ın 7 Ekim 2023 tarihindeki son özgürlük kıyamından çok çok önce bölgemizde sömürgeci istilanın başladığı ve Filistin’in 1917’de yıkılması kesinleşen Osmanlı devleti tarafından mandacı statüsüyle İngilizlere terkedildiği günden beri asıl gerçek büyüklerimiz tarafından -ki onlardan biri Filibeli Ahmed Hilmi’dir (ö. 1914)- sorumluları ve sonuçları bakımından da açıkça ilan, tarif ve teşhir edilmiştir.

Filistin’in Osmanlı tarafından zorunlu olarak yani yıkılma sürecinde İngiliz mandasına terkedilmesinden ABD-İsraili’nin Katar’a yaptığı son saldırıya ve kardeşim, yazar refikim Ersin Çelik’in de katılımcıları arasında yer aldığı Küresel Sumûd Filosu’nun umut seferine kadar biriken bilgiden hareketle, büyüklerimizin bizlere naklettikleri en doğru haber ve yorumları yüz binici bir hatırlatma ve dolayısıyla tekrar olarak yeniden özetleyelim ki, yukarıda zikrettiğimiz........

© Haber Vakti