‘Modern devlet kuramının bütün önemli kavramları, dünyevileştirilmiş ilahiyat kavramlarıdır’
Siyasi İlahiyat adlı kitabı (trc: A. Emre Zeybekoğlu) yayımlayan Dost Kitabevi, yazarının özgeçmiş bilgisine şunu eklemiştir: “Onun nasyonal sosyalist bir devlete fikir babalığı yapmış olması yalnızca kişisel bir trajedi değil, aynı zamanda büyük bir bilim adamının sonunun başlangıcı olmuştur.”
20. yüzyılda siyasetin doğasını rasyonel planda ele alan ve istisna halinin (olağanüstülük durumunun) hukuki boyutunu işleyen Carl Schmitt’ten (ö. 1985) söz ediyorum.
O kayıt doğrudur. Zira Schmitt, Nazi partisine (NSDAP) katılmış, Devlet Hukuku Profesörleri Derneği’nin başkanlığına getirilmiş ve bu sıfatla üniversitelerdeki hukuk eğitiminin Nazifikasyonunu sağlamaya çalışmış, Alman hukukunun arileştirilmesi konulu konferanslarda da aktif görev almıştır.
Bir siyaset filozofu olarak Schmitt, en büyük hizmeti antisemitik projelerin üretilmesi olduğu halde, Nazi meslektaşları tarafından ideolojik samimiyet sorgulamasına maruz kalmaktan kurtulmamış, özetle Nazilikle suçlanmasına rağmen ne İsa’ya ne Musa’ya tam olarak yaranamamıştır.
Gerçekte ise Schmitt hukuktan sanata… birçok sosyal alanı, "Egemen olan, istisna hâline karar verendir" sözünün içinde toplamakla kalmayıp, Eski ve Yeni Ahit’in siyasal ilahiyatının, negatif ilahiyat olarak değişimini en iyi işleyen ve bu bağlamda kendi zamanının felsefecilerini düşüncelerinin ardından koşturan biridir. Öyle ki, işgalci SiyoNazilerin, Gazze soykırımındaki yükseliş, hakimiyet vb. nitelemeli ölüm saldırılarını doğru tanımlamak için biz de ona başvurmak zorunda........
© Haber Vakti
