menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yeni bir "Siyâsetnâme" lazım!

17 1
05.04.2024

31 Mart seçimlerinin kazanan ve kaybedenleri tartışılırken göz ardı edilen en önemli gerçek, siyasetin basit politik çekişmelere kurban edilmesidir. Seçmenin önemli bir kesiminin sandığa gitmemesini ciddi olarak tahlil etmek gerekir.

Bin yıl önce Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah, ülkenin en iyi şekilde idare edilebilmesi, din ve dünya işlerinde gerekli tedbirlerin alınabilmesi, siyasi ve sosyal konulardaki prensiplerin hayata geçirilebilmesi için bir yarışma açmış; âlimler, vezirler ve yöneticilerden bir kitap yazmalarını istemişti. Sonunda bilge vezir Nizamülmülk tarafından yazılan "Siyasetname" (Siyerü'l-Mülûk) adlı eser beğenilmişti.

Siyasetin yozlaştığı, layık ve ehil olmayan insanların oyuncağı olduğu, ideoloji ve menfaate alet edildiği ve kültürsüz insanların iş alanı olarak kabul gördüğü günümüzde, yeni bir Siyasetname'ye ne kadar çok ihtiyaç duyulduğu âşikârdır. Bu konuda yazılacak ciddi eserler, siyasete girmek isteyen herkese ders kitabı olarak okutulmalı, hatta belirli dönemlerde imtihan bile yapılmalıdır.

SİYASETNAME NEDİR?

Siyasetname ifadesi "devlet adamlarına siyaset sanatı hakkında bilgi vermek, devlet yönetiminde dikkat edilmesi gereken hususlara dair tavsiyelerde bulunmak amacıyla yazılmış kitap veya bu kitapların oluşturduğu tür" anlamında kullanılır. (TDV İslam Ansiklopedisi)

Siyaseti sanat ve ilim olarak gören müellifler yazdıkları eserlerle, devleti yöneten hükümdardan en küçük makam sahibine kadar herkesin uyması gereken prensipleri ortaya koymuşlardır. Devlet yönetiminde dikkat edilecek konular, yapılacak tayinler, görevlilerin denetlenmesi, yöneticilerin Allah'a ve halka karşı sorumlulukları ile devletlerarası münasebetlerin düzenlenmesi bu tür kitapların ortak muhtevasıydı. Devlet idaresinin en temel prensipleri olan itaat, hak, adalet, liyakat, ehliyet, dürüstlük, halka karşı güzel muamele; rüşvet, iltimas ve haksızlıktan uzak durma; hem teorik olarak hem de çeşitli örnek ve hikayelerle pratik olarak anlatılmıştır.

Bu eserlerin başlıca kaynaklarını; Asr-ı Saadet ve Hulefa-yı Raşidin döneminde devlet yöneticilerine yazılan siyasi ve idari mektuplar, sözlü tavsiyeler ve uygulamalar teşkil eder. Bunun yanı sıra eski Yunan, İran, Hint ve Çin kültürlerine ait bazı nasihat kitaplarından da faydalanılmıştır. 3. Yüzyılda Hindistan'da yazılan "Pançatantra" adlı kitabın Pehlevice nüshasından, Abbasiler döneminde İbnül Mukaffa'nın Arapça'ya tercüme ettiği "Kelile ve Dimne" önemli bir kaynaktır. Eser, hayvan masallarıyla Hint şehzadelerin eğitimine katkıda bulunmak için hükümdar tarafından yazdırılmıştır.

İLK SİYASETNAME HZ. ALİ'YE AİT

Hz. Ali'nin Mısır Valisi Malik Eşter'e gönderdiği uzun mektup, İslam Tarihi'nde Siyasetname'nin ilk örneği olarak kabul edilmektedir. Halife Hz. Ali, Mısır Valisine yazdığı bu emirname'de devlet işlerini yürütmede nelere dikkat etmesi icap ettiğini, hak, adalet ve refahın halkı hoşnut etmek için en önemli hususlar olduğunu, kesin kararlar vermeden önce mutlaka ehil ve liyakatli insanlarla istişarede bulunması gerektiğini ifade etmiştir.

Şerif er-Radi tarafından kaleme alınan "Nehcü'l-Belaga" adlı eserde Hz. Ali'ye ait olduğu bildirilen hutbeler, emirnameler, mektuplar, vasiyetler ve nasihatler yer almaktadır. Kitapta yer alan bu uzun mektup, Mısır Valisi'ne gönderilmiş bir genelge niteliğindedir. Mektuptan kısa bir bölüm şöyledir:

"Zamanının bir kısmını haksızlıklara uğrayanlara, ihtiyaçlarını, sıkıntılarını sana söylemek isteyenlere ayır. Onlarla herkese açık bir yerde oturarak konuş. O mecliste, Allah'a karşı mütevazı ol. Askerlerinden, yardımcılarından, koruyucularından korkmadan, çekinmeden seninle konuşmalarını sağla. Resulullah'ın (s.a.v.) birçok yerde, 'Allah; zayıfın korkarak, dili dolaşarak dert anlatmaya çalıştığı, fakat güçlüden hakkını alamadığı bir ümmeti asla temizlemeyecektir.' dediğini duydum."
Bin dört yüz sene önce verilen bu emrin; güncelliğini hiç kaybetmediği hatta daha da önem kazandığı çağımızda, idarecilere bir el kitabı olarak verilip ezberletilmesi gerekir. Yoksa halktan kopuk, fildişi kulelerinde oturup insanları küçük gören, korumalarından dolayı yanlarına yaklaşılamayan, fakirin muhtacın derdinden habersiz devlet idarecilerini başımızda görmeye devam ederiz.

HAYATI "SİYASETNAME" OLAN HALİFE

Ömer bin Abdülaziz, Emeviler'in sekizinci halifesidir. Ümeyye oğullarının Mervani koluna mensuptur. Annesi Hz Ömer'in (r.a.) torunu Leyla binti........

© Haber Vakti


Get it on Google Play