Millet için destan mı, siyasi figür için gürültü mü?
Değerli Kardeşlerim,
Meydanlar, bir milletin ruh hâlini yansıtan en büyük aynalardır. Tarih, bu aynada kimi zaman millî birlik ve dirayetin coşkusunu, kimi zaman ise siyasî hınç ve itirazın gürültüsünü kaydetmiştir. Türkiye, yakın tarihinde iki büyük toplanma dalgasına şahit oldu; biri varoluşsal bir tehdide karşı direnişin, diğeri ise hukuki bir karara itirazın tezahürüydü.
15 Temmuz Gecesi ve Sonrasında: Vatanın Vicdanı
Hafızalardan silinmeyecek o ihanet gecesinde, gökyüzünden yağmur gibi mermi yağarken bu milletin sokaklara dökülüşü, tankların önüne yatışı sadece bir “demokrasi nöbeti” değildi; bu, vatanın namusunu çiğnetmeme yeminiydi.
Milyonlarca insan; siyasi görüşünü, mezhebini, hatta tuttuğu takımı bir kenara bırakıp tek bir amaçta birleşti: Bayrağı indirtmemek, ezanı dindirtmemek!
O günler, siyasetin değil; milletin vicdanının eseriydi. Günlerce süren nöbet, yalnızca vakit geçirmek değil, toprağın altında yatan şehitlere verilen bir sözdü.
O geceki irade hiçbir siyasi sınır tanımıyordu. Evden çıkıp AK Parti Çekmeköy İlçe Başkanlığı önüne ulaştığımda saat 23.00’ü gösteriyordu. Ellerinde Türk bayraklarıyla slogan atan yaklaşık yüz kişilik bir grubu görünce içimden şu cümle geçti:
“Allah’ın izniyle başaramayacaklar.”
Kültür........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d