Türkiye neden saldırmıyor?
Ortadoğu’da Hamle Değil, Hesap Zamanı:
Ortadoğu’da dengeler henüz oturmadan, duygusal veya bireysel reflekslerle büyük bir askeri hamleye kalkışmak bölgeyi daha da derin bir yıkıma sürükler. Hem iç siyasetin hem toplumsal duyguların güçlü olduğu bir zeminde “devlet aklı” ile “bireysel tutum”u birbirine karıştırmamak hayati önem taşır. Devlet refleksi ile bireysel öfke aynı şey değildir; strateji, süreklilik ve sonuç odaklı hesap gerektirir.
Devlet Refleksi Duygudan Üstündür:
7 Ekim öncesi dönemde Suudi Arabistan, BAE ve diğer Körfez aktörleri ile İsrail arasında oluşan normalleşme momentumu, bölgesel tehdit algılarının ortaklaşmasına dayanıyordu: İran ve vekil güçleri en büyük risk olarak görülüyordu. Ancak Gazze’deki savaş ve son yirmi ayda yaşananlar, o tabloda önemli değişikliklere yol açtı. Tahran bugün birçok Arap başkentinde eskisi kadar birincil tehdit algısı yaratmıyor; bölgesel öncelikler ve ittifaklar yeniden şekilleniyor.
Öfke ile Değil, Strateji ile:
Tarihsel olarak Orta Doğu aktörleri, bölgesel tek aktör hegemonyasına direnç göstermiştir. 1950–60’larda Arap milliyetçiliğinin yükselişi, İran ve İsrail’in karşısında bir blok arayışını doğurmuş; 1979 İslam Devrimi sonrası süreçte de karmaşık dengeler aktif kalmıştır. Zaman zaman çatışan ama bazen de karşıt güçlere karşı örtük angajmanlar sağlayan bir........
© Haber Vakti
