Ruhsuz dindarlık
Bir dindarlık düşünün ki; üretilen ulvi hedefler için ahlakımızı, değerlerimizi, merhametimizi ve kardeşliğimizi bile gözden çıkarabileceğimizi telkin edebiliyor. Bir dindarlık düşünün ki; yola niçin çıkıldığının artık bir önemi kalmadığını ve önemli olanın, bedeli olursa olsun yoldaki kazanımların korunması olduğunu öğütlüyor.
***
Eğer bu dindarlık, hedefe ulaşabilmek için kardeşlerimizi harcamamıza, kolayca yalan söylememize, iftira etmemize, haksızlık yapmamıza, kul hakkına girmemize engel olmuyorsa çürüten bir dindarlığa dönüşmüştür. İşte bu dindarlık, ruhunu kaybetmiş demektir…
***
Dindarlığımız bizi örnek kılmıyorsa hayatımıza etki etmiyor demektir:
Bir dindarlık düşünün ki; mücahitlerimizi müteahhitleşmekten, kadınlarımızı feministleşmekten, gençlerimizi trolleşmekten, hocalarımızı ulusalcılaşmaktan alıkoymuyor. Bir dindarlık düşünün ki; bizi daha ahlaklı, daha güvenilir, daha adaletli, daha merhametli ve daha mütevazı kılmıyor. İşte bu dindarlık, ruhunu kaybetmiş demektir…
***
Namazımız bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa bir âdet ve geleneğe dönüşmüş demektir:
Bir namaz düşünün ki; bizi haksızlıktan, adaletsizlikten ve kul hakkından alıkoymuyor.
Bir namaz düşünün ki; rüşvetten, torpilden, iltimastan ve kayırmacılıktan alıkoymuyor.........
© Haber Vakti
