Bir Garip Dünya!
Son elli yıldır yaşayıp bizzat gördüğümüz olaylar, keşifler, gelişmeler, işgaller, manipülasyonlar, akılla, mantıkla, anlayışla insanlıkla ilgili tüm genel geçer standartları yok etti gitti. Neyin doğru, ne kadar doğru, kimin doğru olduğu ya da ne söylediği anlaşılmıyor. Kimi devlet ve siyaset adamları dün reddettiği, hakaret ettiği kişi ya da kuruluşları aradan kısa bir zaman geçipte koşullar değiştiği an eski tezlerini temelden inkar edip sanki hiçbir şey yokmuş gibi bir anlayışı bize kabul ettiriyorlar. Bu işleri de devlet yöneticileri gayet rahat bir şekilde yapıyorlar. Ve buna stratejik tutum, devlet aklı, falan aklı, filan aklı diye de topluma farklı bir makyajla sunabiliyorlar. Devletlerarası uygulamalarda ‘menfaatler öncelikli’ anlayışını bizlere yuttururken şu husus göz ardı edilmektedir. Evet, devlet aklı (uygulamaya yönelik tecrübeler ve teamüller) vardır ve olmalıdır. Ancak devletlerin de kadim değerleri ve izzetleri, sağlam bir idare çizgileri yok mudur? Devletlerin asırlar süren insicamı, adli işlemleri, haktan yana tarafları, idareleri, kültürel aktarımları, değerleri çok kıymetli olmalıdır ki; vatandaşları da bu kadim değerleri yaşatmak için, izzet ve şereflerini koruma babında devletlerine sahip çıkarlar, benimserler. Devletlerini yaşatmak için can vererek, kan vererek, evlatlarını feda edip bedeller ödeyerek kaim kıldıkları devletlerini izzetle şerefyab ederler.
Milletler arası yarışmalarda milli marşlarını söylerken aziz şehitlerinin hatıraları akıllarına gelipte gözleri yaşarsın tüyleri diken, diken olsun damarlarında ki kan heyecanla, imanla cevelan etsin diye nesilden nesile bu hissiyatı deveran ettirirler. Bu duygu düşünce durumu çocuktan gence, gençten yaşlıya tevarüs eder gider ve sonuçta milli benlik, milli görüş ve milli şuur oluşur. Maddi ve manevi duygunun cem olması milletleri aziz kılar. Milletlerin ve devletlerin kendi içlerinde ve dünyada temsil hususlarında stratejik planları ve kutsal, kadim değerleri milletleri bir arada tutar ve kriz anlarındaki birlik ve beraberlikleri gerektiğinde yedi düvele diz çöktürür.
Üzgünüz!
Müslümanlar olarak genel anlamda. Özelde de Müslüman Türk milleti olarak daha da üzgünüz. Ve derin, derin düşünüyoruz. Ne oluyor böyle diye? Gidiş nereye diye? Komplo teorileri üretecek birisi değilim aslında, o işten anlamamda. Yazsak ta kimsenin umurunda değil zaten. Olumlu yol göstermeye bakanda yok, eleştiriye tahammülü olanda!
Son aylarda yaşanan GAZZE insanlık krizinde ümmet adına, kutsallarımız adına tüm ümmet olarak halkı Müslüman ülkelerin yöneticilerinin geldiği son nokta ‘’ŞİDDETLE KINAMAK’’ kim takıyor kınamanızı… Elli yedi İslam ülkesi, ruhsuz idareciler, dünyevi konforlarında batağa girmişte haberi olmayan idareciler. Gazze değil de başka inançtan........© Haber Vakti





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon