Habsora!
The Gospel!
Lavender!
Where is Daddy?!
''Ne anlama geliyorlar?'' diye her kelimeyi tek tek google'a yazıyorum.
İçimdeki ses, ''ne işe yaradıkları ortada değil mi, gerisinin ne önemi var'' diyor.
Aylardır yaşananların sağlamasını yapmaya çalışan ben; bu siyonist vahşetin durdurul(a)mamasının ayân olan sırrının, izlediğim videoyla perçinlenmesiyle bir kez daha kahroluyorum! Genç bir hanımefendi elinde bir kefiye olduğu halde, Bill Gates'in de olduğu bir mekanda Gates'e değil de, sahnedeki konuşmacıya seslenerek: ''Mustafa! Elinde Gazzeli çocukların kanı var Mustafa! Kendinden Utan!'' diye haykırıyor!
Ben ise; ''Kaç Mustafa'nın elinde, Gazzeli çocukların kanı var?'' diye kendi kendime soruyorum...
(...)
Ben-i İsrail'in kâfir, sapkın, galiz, inkarcı mensuplarının en temel suç ve cürümlerinin zirvesi, Peygamber katili olmalarıdır. Kassam'ın yönetici kadroları, konuşmalarının en başında daima Efendimiz aleyhisselam'a salât ve selam getirirlerken; o Yahudi kadının ikram ettiği etle zehirlenerek şehid olarak son nefesini vermesi üzerinden, ''Nebiyy'unel Mücahid'uş Şehid'' ifadesini kullanmaları da bu duruma işaret etmek ve bu hakikati her şartta hatırlatmaları vardır. Kassamiler, bu salât ve selam şekliyle, ''Bugün Gazze'de bu katliamları yapanlar, nice Nebi'leri Efendimiz aleyhisselam başta olmak üzere şehid etmişlerdir'' gerçeğini dimağlarda canlı tutmaktadırlar.
Bu büyük suçu işleyenler için mesele sadece dünya iktidarlarının, güç ve otoritelerinin tehlikeye girmesi değildi elbette. Yahudilerin kabalist, satanist cinsi bu büyük günahı işlerken ''kutsal'' bir ritüel, ayin ve tapınma seremonisi olarak gerçekleştirmekteydiler. Çünkü Satanist, kabalist, paganist tapınmanın en zirve eylemi hiç kuşkusuz bir peygamberin canına kastetmekti.
Babil Talmudu'nun karanlık öğretilerine de geçen gizli bilgiler, Peygamber katlini İblis'e tapınma-secde etme ayinin zirve ameli olarak belirlemiştir. Bu bir ibadet şekli, karanlığa icabet, Semum'a itaat, boyun eğiş ve kulluğu ispat halidir.
Hatırlayacak olursak Zalim Firavun doğan erkek çocuklarını, Mekke'li Paganlar ise doğan kız çocuklarını öldürür, diri diri gömerlerdi. Fenikeliler ise kız yada erkek, doğan ilk çocuklarını ''tanrılara kurban'' ederdi. İnka’lardan Antik Ur’a, Aztek’lerden Maya’lara oradan Keltlere; sunaklarda çocuk ve bakire kızları katletme/kurban etme eylemi onlar için ''kutsal'' bir ritüel, ayin ve tapınma seremonisiydi!
Hakikatin bükülerek, bir ibadetin yörüngesinden çıkartılması örneğini; Efendimizin (as) dedesi Abdulmuttalib'in, oğlu Abdullah'ı (Efendimizin babası) kurban etme adağında da görürüz! Hakeza bu eylemin çıkış noktası olarak ise İbrahim aleyhisselamın oğlu İsmal'i kurban etmeye tevessülüne de bakabiliriz. Rahmani Hareketin mensupları ''en sevdiklerini kurban vermeye'' tevessül ederken, Şeytani Hareketin mensupları........

© Haber Vakti