İlahiyatçı Demircan: Tarikatların yüzde 80’i İslam’a Zarar Veriyor
TARİKATLAR, ÇOCUK EVLİLİĞİ, DİN EĞİTİMİ, MİT
İlahiyatçı Demircan: Tarikatların yüzde 80’i İslam’a zarar veriyor
İlahiyatçı Demircan: Tarikatların yüzde 80’i İslam’a zarar veriyor
İlahiyatçı Ali Rıza Demircan: “Tarikatların yüzde 80’i İslam’a zarar veriyor, çoğu cahildir, MİT’in denetimindedir. Diyanet neden tarikatları da inceleyip yanlışlarını anlatmıyor?”
İlahiyatçı Ali Rıza Demircan, çocuk gelinlerden Diyanet’in açıklamalarına, tarikatlardan imam hatiplere din konusunda tartışma yaratan kritik başlıkları Gazete Habertürk’ten Kübra Par’a değerlendirdi…
‘KURAN ÇOCUK YAŞTA EVLİLİĞE MÜSAADE ETMEZ, AYETLERİ YANLIŞ YORUMLUYORLAR’
Çocuk gelinler problemi Türkiye’de kanayan yaralarımızdan biri. Geçen hafta, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sitesindeki bir yazı tartışma yarattı. İslam, kız çocuklarının evlendirilmesine izin verir mi?
İslam dininin ana kaynağı Kuran-ı Kerim’dir ve bu kaynakla bağlantılı olarak, Peygamber’imizin sözleri, davranışları ve işleridir. Tarihi dönemlerde yapılan içtihatlar arasında, üzülerek ifade edeyim, kız çocuklarının evlendirilmesini onaylayan görüşler var. Ama bunlar Kuran onaylı değildir. Aziz Peygamber’imizin uygulamalarında da yoktur.
Peki, neden birtakım din adamları çıkıp bazı ayetlere dayanarak “Kız çocukları buluğ çağına geldiyse 9 yaşından itibaren evlendirilebilir” diyor?
İslam bilginlerimizin bir bölümü Kuran-ı Kerim’de bir ayet buluyor, o ayet üzerinde sathi bir değerlendirme yaparak hüküm veriyor. Oysaki Kuran-ı Kerim’de hiçbir konu tek bir ayetle ifade edilmez. Konuyla ilgili bütün ayetler toplanır, ortaya konulur ve ondan sonra konu üzerinde hüküm verilir.
Kuran-ı Kerim’de, 5 ayrı ayetler kümesiyle, evlilik için yalnızca ergenliğin değil ayrıca ruhsal olgunluk olan “rüşd”ün aranması emredilir. Örneğin “Yönetiminiz altındaki yetimleri ergenlik çağına erişinceye kadar deneyin. Eğer onlarda kendileri ve mallarını yönetebilecek bir olgunluk görürseniz geciktirmeksizin mallarını onlara teslim edin…” der. Malın teslim alınması için gerekli olan ergenliği içeren rüşdün, mehir alıp vermeyi ve cinsel ilişkiyi içeren evlilik için daha çok gerekeceği açıktır. Ama bütün bu ayet kümeleri dikkate alınmıyor, Talak Suresi’nin 4. ayetine gidiliyor. Bu, Kuran kültüründen yoksunluğun tezahürüdür.
Talak Suresi’nin 4. ayetinde, Rabb’imiz ayrıntılara inerek boşanma konusunu açıklıyor. Ayet, “Âdetten kesilmiş olan kadınlar veya hiç âdet görmemiş olan kadınlar boşanması halinde ne kadar iddet bekler?” sorusuna cevap veriyor.
Kuran’da “lem” edatı olumsuzluk edatıdır. Kuran, “Âdet görmemişlerin iddeti de 3 aydır” diyor. “Henüz âdet görmemişlerin…” demiyor. Bunu yanlış yorumluyorlar. Ayrıca, 4-5 ayet kümesi daha varken bir tek buraya dayanıyorlar.
Bahsettiğiniz ayete dayanarak Nurettin Yıldız gibi birtakım hocalar çıkıp “İşte bu yüzden, Kuran çocuk yaşta evliliklere müsaade ediyor” diyor.
Nurettin kardeşimizin ne dediğini bilmiyorum. Ama söylenenler yanlış. Yanlış yapanların başında Süleyman Ateş hocamız var. Süleyman Ateş, bütün mealcilerin kaynağıdır, o da yanlış yorumluyor. Cumhuriyet döneminde ve öncesinde, bizde yetişmiş en büyük Kuran müfessirlerinden bir tanesi Elmalılı Hamdi Efendi’dir. Elmalılı Hamdi Yazır, “Âdet görmeyenlerin” diyor, onun tefsirini sadeleştiren ilahiyatçılar “Henüz” ekleyip tercüme ediyor. Biyolojik nedenlerle bazı kadınlar âdet görmez. Ayette onlar kastediliyor.
Ama Hz. Ayşe’yi dayanak göstererek de çocuk evliliklerine izin verildiği tartışmaları yapılıyor.
Verilen örnek yanlış ve kasıtlı. Hz.Aişe ergen ve rüşd sahibi olarak evlendi.
Siz Türkiye’de evrensel bir dinin ölçülerine Cumhuriyet Türkiye’sinin 2017 yılından bakıyorsunuz. Bundan 50 sene evvel Anadolu’ya çıktığınızda, 14-15 yaşında bir tane evlenmemiş kız bulamazdınız. Toplumsal ihtiyaçlar bunu gerektiriyordu. Ama bir doğruyu anlatmak için de yanlış anlamalara sebebiyet vermemeliyiz.
Kuran’a göre ergenlik ve rüşd şartları var. Yani kadın kendi lehine ve aleyhine olabilecek gelişmeleri ya da anneliğin gerekliğini ve gerektirdiklerini fark edebilecek, evliliğin getirdiği problemleri çözümleyecek bir durumda olmalı. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili mevzuatındaki evlilik yaşı 18’dir. Neden 17 veya 19 değil. Bunlar doğal değil göreceli yaklaşımlardır. Ben de kız çocuğu ve torun sahibiyim. Bundan 100 sene evvel Türk toplumunda, 11-12 yaşındaki kız çocukları yetersiz bulunurdu: “Daha kıvamını bulmadı. Vücut gelişmedi, aklen tekâmül etmedi. Şimdilik evliliğin yükünü taşıyamaz” denirdi. Şimdiyse anneler, 18 yaşındaki kız çocuklarının arkasından iç çamaşırları ve çoraplarını topluyor. Bunlar farklı olgulardır. İslam evrenseldir, Yaradan’a ait bir yapıdır ve evren düzeninin yıkılacağı kıyamet olgusuna kadar yürürlüktedir. O doğal sınırlar koyar ve genel ölçüler verir.
‘DİYANET, MODERNİZM İLE GELENEĞİN ARASINDA SIKIŞIP KALDI’
Diyanet görevlilerinin verdiği kimi fetvalar çok tartışma yaratıyor. Diyanet’teki herkesin yetkin olduğunu düşünüyor musunuz?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın merkez teşkilatında, dinimizin Kuran’a ve aziz Peygamber’imize dayanan hükümleriyle, tarihi eserlerdeki içtihatlarını birbirinden ayıracak kadroları yetersizdir.
Diyanet, modernizm ile geleneğin arasında........
© Haber Vakti
