Suriye’deki halk devrimine nasıl bakıyorum
Suriye’de Türkiye’nin desteklediği Bayırbucak Türkmenleri gibi Türkmen aşiretleri olduğu gibi, ÖSO ve diğer farklı etnisite ye mensup Arap, Çerkez ve her halktan Müslüman paramiliter grubların koalisyonu da var. Bunlar son olarak kendi grublarının adını bırakıp “Fethi Mübin koalisyonu” adını aldılar. Bunlar arasında en çok adı geçen grub ise, o da aynı zamanda kendi içinde bir koalisyon olan HTŞ olarak anılan grub. Tabi Türkiye açısından bir de DSÖ ve PYD unsurlarından oluşan Terör grublarına karşı, doğrudan Türkiye’den giden, Türkiye’ye bağlı unsurlar da var.
AB, ÖSO konusunda göçmenlerin Türkiye üzerinden batıya göçlerini önlemek için Suriye topraklarında Türkiye sınırında tampon bir bölge oluşturulması ve burada güvenliğin sağlanması konusunda destek verdi. Bu hikâye böyle başladı. Bölgede bir PKK/PYD/DSG sorunu vardı. Türkiye bu konuda bu imkanla onlar üzerinde baskı kurmaya çalıştı. Aslında sınırımıza sıfır km’de “Dostumuz, müttefikimiz, stratejik ortağımız ABD” himayesindeki PYD unsurlarına, top menzili içinde olmalarına rağmen, sürekli operasyon haberleri ile gündem meşgul edildiği, şehid haberleri törenleri ile toplumsal hassasiyetler canlı tutulmasına rağmen, onların oradaki varlığını sonlandırıcı bir operasyon yapıl(a)madı. Bu hikâye (!?) 47 yıllık bir hikâye. Uluslararası sistemin orada varlığını sürdürmesi için böyle bir kriz üretim merkezine ihtiyacı var. Biz de karşı taraf gibi bu “uluslararası sistemle birlikte hareket ettiğimiz” için, bu “kontrollü bunalım stratejisi” gereği kan akmaya devam ediyor. Çünkü bu çark, kan, gözyaşı ve çalınan alın terleri ile dönüyor.!? Bu kadar sözden bir şey anlamıyorsanız, zaten başka bir şey söylemeye de gerek yok. Biz AB’nin azad kabul etmez aday üyesiyiz. NATO’nun “ucuz asker” deposu olmayı kendimiz için hayat-memat meselesi olarak gören Rusya’nın stratejik ortağıyız. “Mavi Boncuk” siyaseti ile kendimizi siyasetin kazanova’sı olarak görüyoruz.. Siyaset erbabının hali genelde böyledir zaten!. Bize söylenmedi mi, “İnsanların çoğu hüsrandadır” diye? “Yedi kocalı Hürmüz” rolü oynar kimi de. Siyaset bu anlamda politiktir, biyolojik değil. Fahşa’da cinsiyet yoktur, aynı günahın eşit paydaşlarıdırlar. Akışkan ve değişken bir karakter gösterir. (Bakınız Zelensky ya da Clinton, Bill Gates, Schwab, Ghebreyesus ve Obama“Say say bitmez”.. Onların biyolojik cinsiyeti de artık politik cinsiyete dönüştü, Epstein büyüsü ile).
Suriye’de hikâye ÖSO, HTŞ ya da Paramiliter grub’ların oluşturduğu koalisyona verilen ad itibarı ile FETHİ MÜBİN, bu zaferin ayrılmaz bir parçası ama burada görülmeyen 3. Bir faktör var. Silahsız Halk. Aslında bir direniş hareketini devrime dönüştüren bu sacayağının 3. Ayağını oluşturtan silahsız halk oldu. Zaten cezaevlerinin boşaltılması, askeri karakollar ve polis karakollarındaki rejim karşıtlarının halka katılması ile, dışarıdan gelenlerle birlikte Şama yürüdüler.
Oysa ABD ve İsrail’in desteğinde bir Kürt devleti, Türkiye’nin desteklediği ÖSO ve Fethi Mübin koalisyonunun desteklediği bir Sünni bölge, Rusya, İran ve rejim güçlerinin desteklediği bir Şam ve Lazkiye merkezli Şii devlet olacaktı. Bu olmadı. Suriye bir bütün olarak yeni........
© Haber Vakti
visit website