Şeytanınızla tanıştınız mı?
Her insan mutlaka kendi Şeytan’ı ile karşılaşmıştır.
İlk karşılaşmamız “Galu bela” zamanında, “elestü bezmi”nde idi.
Ondan sonra da Şeytan hiç peşimizi bırakmadı.
Hatta gelip bir çoğumuzun nefsine taht kurup oturdu. Ve kimse şunu unutmasın ki, Hiçbir insan Şeytanın dostu değildir, Şeytan’ı dost ve veli edinen insanlar bile.
O Şeytan “ırkçıların piri”dir. Biliyorsunuz, ilk haram, ilk günah, Şeytan’ın en keskin hilesi Irkçılık’la ilgilidir.
O “nefis” dediğiniz, sizi dünyaya bağlayan herşey onunla ilgilidir. İhtirasla istediğiniz herşeyin arkasında o “taşlanmış ve lanetlenmiş şeytan” vardır. Her Müslümanın Şeytan’a karşı bir İbrahimi, İsmaili, Haaceri duruş, sergilemesi gerekir.
Kur’an-ı Kerim’de Şeytan “insanı yoldan çıkarmaya çalışan, Allah’a isyan eden bir varlık” olarak tasvir edilir. Ancak o Allah’ın muttaki kullarına doğrudan bir zarar veremez. İnsanı aldatarak onun heva ve heveslerini kışkırtarak, nefsini kullanarak kendi yalanlarına inandırmaya çalışır. “Şeytan” kelimesi Kur’an’da 88 kez, “İblis” 11 kez geçer. “Azâzil” ismi Kur’an-ı Kerim’de hiç geçmez, ancak tefsirlerde ve kıssalarda İblis’in eski adı olarak anılır. Kur’an’da anlatılan Şeytan, İblis, cinlerden bir varlıktır ve kibrinden dolayı Allah’a isyan etmiştir..
Kur’an, Şeytan’ı mutlak bir kötülük kaynağı olarak değil, insanın nefsinde var olan kötülük duygusunu harekete geçiren bir varlıktır ve kendisi de kendi nefsindeki kötülüğün esiri olmuştur. insanı saptırmaya çalışan bir düşman olarak tanımlar. Şeytan Arapça’da “şatana” kökünden gelir ve “uzaklaşmak, karşı gelmek” anlamına sahiptir.
Şeytan, Allah’tan ve haktan uzaklaşan, kötülüğü teşvik eden varlık olarak tanımlanır. Kur’an’da hem İblis için hem de genel olarak kötülüğü temsil eden varlıklar (cinler veya insanlar) için kullanılır. “Şeytan” kelimesi Kur’an’da daha genel bir terimdir ve hem İblis’i hem de onun takipçilerini (cinlerden veya insanlardan olanları) kapsar. (Bakara 14)’te münafıkların Şeytan’a benzetilmesi, bu terimin geniş anlamını gösterir. “İblis” bir görüşe göre, Arapça “beles” kökünden gelir ve “umutsuzluk, pişmanlık” veya “isyan” anlamlarına işaret eder.
Bazı müfessirler, İblis’in “şeytanların lideri” olduğunu belirtir. Kur’an’da İblis, özellikle Âdem’e secde etmeyi reddeden ve Allah’a isyan eden belirli bir varlık olarak anılır. İblis, Şeytan’ın özel bir ismidir ve cinlerden biridir (Kehf 50). “Şeytan” adı en çok “Besmele” ile birlikte “taşlanan Şeytan” şeklinde kullanılır. (“Şeytan” denince, ona ve onun dostlarına “Lanetullahu aleyh” diyelim).
Kitabımızda “Şeytan”ı bize tanıtan birkaç ayetin mealini veriyorum: (Bakara 34) “Hani meleklere, ‘Âdem’e secde edin’ demiştik. İblis hariç hepsi secde etmişti. O, diretmiş ve büyüklük taslamış, böylece kâfirlerden olmuştu.” (36) “Derken Şeytan onları (Âdem ve Havva’yı) oradan kaydırdı ve içinde bulundukları (nimet) durumundan çıkardı. Biz de, ‘Birbirinize düşman olarak inin! Yeryüzünde bir süre barınacak ve yararlanacaksınız’ dedik.”
(A’râf 11-12) “Andolsun, sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere, ‘Âdem’e secde edin’ dedik. İblis hariç hepsi secde etti. O, secde edenlerden olmadı. Allah, ‘Sana emrettiğimde seni secde etmekten alıkoyan neydi?’ dedi. İblis, ‘Ben ondan daha hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın’ dedi.”
(Hicr 32-33) “Allah, ‘Ey İblis! Sana ne oldu da secde edenlerle birlikte olmadın?’ dedi. İblis, ‘Ben, çamurdan yarattığın bir insana secde........© Haber Vakti





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon