Kader, rızık, ecel..
Ve yarın “bağışlanma umudu ile” Ramazanın 3. 10 gününe giriyoruz. Allah bilir 26 Mart Kadir gecesidir. O gece için şimdiden hazırlık yapalım Allaha ve ahiret gününe inanmak, imanının özüdür. Bir de öbür dünya var. Bu dünyada yaptıklarımızın ve yapmamız gerekirken yapmadıklarımızın hesabını vereceğimiz bir gün. Aynı şekilde söylediklerimizin ve söylememiz gerekirken söylemediklerimizin de hesabının verileceği bir gün. Kim, neyi, kime göre yaptı. Tercihini hangi yönde kullandı. İster oyunuzu kullanırken ya da herhangi bir şeyi tercih ederken yüzünüzü nereye döndünüz.
Her işe Besmele çekerek başlamak, sadece bir kelimeyi telaffuz etmiş olmaktan ibaret değildir. O şeyin Allaha ait olduğunu bildiğini ve o şeyi Onun o şey hakkındaki hükmünü bildiğini ve o şeyi Onun rızasına uygun şekilde kullanma iradesinin beyanıdır.
Günlük hayatınızda Onun meleklerinin varlığını hissedebiliyor musunuz? O okuyup durduğumuz kitabı/kitabı bize Cebrail getirdi. Canımızı almaya gelecek olan da Azrail. Suru üfleyecek olan İsrafil, Hava olaylarını Tabiattaki genel düzen Mikail’in sorumluluğu altında. Ve bizim omuzlarımızda her şeyi kayıt altına alınan Kiramen Katibin meleklerimiz var. Koruyucu meleklerimiz var.. İklimciler, hava olaylarını manipüle etmeye çalışırken aslında Hz. Mikail'in alanına müdahale etmeye çalışıyorlar. Allah bizi kabileler halinde TEK olarak yarattı. Tek başımıza ve topluca gelin onun ipine sarılalım.
Suhuf’lar, Hz. Musa’ya gelen Tevrat, Hz Davud’a gelen Zebur, Hz. İsa’ya gelen İncil, Hz. Muhammed’e gelen Kur’an-ı Kerim, hepsi bize aynı hakikati anlatır ve birbirini doğrulayan kitablardır bunlar. Hepsine salat ve selam olsun. “İslam” dediğimiz din, sadece Hz. Muhammed’in dini, ona gelen din değil, İslam “Allah’ın bizim için seçtiği din”dir. Hz. Ademe de aynı din geldi, Hz. İbrahim’e de, Hz. Musa, Hz. Davud, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’e gelen din aynı dindi, İslam’dı. Onun için biz Musevi, İsevi ya da Muhammedi değil, Müslümanız elhamdülilah.
Biz Hayır’ın da, Şer’rin de, Allah’ın iradesi içinde olduğuna iman ettik. Şeytan da Allah’ın iradesi içindedir ve Ondan başka kainatta başka bir güç ve kuvvet sahibi yoktur. O Allah (cc) ki, o kadir-i mutlaktır. Doğmamış, doğurmamış, doğrulmamıştır. O “Ehad”dır ve “Samed”dir.
Evet, Kaderimiz, Rızkımız ve Ecelimiz Allah’ın elindedir. Rızkımızdan az ya da çok yemeyeceğiz. Allah yarattığı canlıların rızgının kefilidir. Ecelimizden önce ya da sonra ölmeyeceğiz. Kaderimizden başka bir kaderimiz de yok. Allah insanların hepsini, TEK olarak yarattı. Parmak uçlarına kadar tek. Kimsenin kaderi başkasının kaderine bağlı değil. Ancak herkesin kaderi başkalarının kaderi ile ilişkilidir.
Allah (cc) zaman’dan ve mekan’dan münezzehtir. O her şeyin evvelini, ahirini, zahirini ve batınını bilir. İlmiyle bütün zaman ve mekanları kuşatmıştır. O bu bilgiye sahip olmadan o şeyi nasıl yaratacaktı ki. O zaman kimse başkalarını ve başka bir şeyleri değiştirerek kendi kaderini değiştireceğini zannetmesin. Eğer onun halinde bir iyileşme ya da kötüleşme olacaksa Allah onu ezeli bilgisi ile bilmektedir ve hüküm ona göre bina edilmiştir.
Allah (cc) kullarını, onların mallarını, canlarını ve sevdiklerini kimi zaman artırarak kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. “Sakın şu şöyle........
© Haber Vakti
