İstihbarat sağım merkezleri: Sosyal Media
Açık istihbaratın en önemli sağım merkezlerinin başında sosyal medya geliyor. Özellikle de Whatsapp benzeri grup ağlarındaki tartışmalar hem ülke, hem grub, hem de tekil kişilerin davranış kodlarının tespiti, izlenmesi, kışkırtılması için istihbarat örgütlerine inanılmaz bir imkan sunuyor.
Sosyal gruplar, iktisadi grublar, hemşehri grupları, politik gruplar, ideolojik gruplar, hobi grupları, kriminal gruplar, dini gruplar, bu ağlarda her şeyi paylaşıyorlar, dahası tartışıyorlar. Paylaşılan her bilgi ve her haber 5N1K yönü ile not ediliyor, yapay zeka tarafından kaynağına iniliyor, yayılma yolları, şekli, hızı ve etki alanı analiz edilebiliyor. Kişisel tepkiler, ait oldukları grup içinde analiz edilerek eğilim oranları tesbit edilebiliyor. Hangi fikirlerin hangi çevrelerde hangi şiddette tartışmalar oluşturduğunu görebiliyorsunuz. İnternet hele NanoChip’le üretilen Kuantum bilgisayarlardan sonra hiçbir şekilde güvenli bir haberleşme zemini değil. Hiç kullanmayacağız diye bir şey yok, ama kendimizi sınırlandırmamız gerekiyor.
İzlenmeye alınan kişi sosyal ağlarda, avatar profiller tarafından sadece izlenmiyor, kışkırtılabiliyor, fikirlerinin arka planına gidilebiliyor ve gelecek için projeksiyonlar oluşturmak üzere kurgulanmış sorularla karar verme mekanizmalarına esas teşkil eden parametreler sorgulanabiliyor.
Bu yeni savaş simülatörü Palantir, Savaş istihbarat yapay zekâsı, kişi ve grupların, varsayılan bir süreç içinde nasıl bir davranış sergileyebilecekleri, karşı çıkacak olanlarla nasıl bir rekabet ve çatışmaya girebilecekleri, hangi argümanları öne sürebilecekleri, bu rekabet ve/veya çatışma ortamında destek alabileceği çevreler ya da çatışma alanları hakkında ön görülerde bulunabiliyor.
Palantir sadece sosyal ağları değil, bilgisayarlardaki dataları da tarayabiliyor, GSM’lere de sızabiliyor.
Bizim yazıp unuttuğumuz şeyleri yapay zekâ unutmuyor. Sosyal ağlarda daha önce yazdıklarınızın zaman içinde nasıl bir değişime uğradığını, buna nelerin sebep olduğunu ve yeni yönelişlerinizin gelecekte sizi nerelere yönlendirebileceğine ilişkin ön görülerde bulunabiliyor.
Aslında artık Kamuoyu araştırma şirketlerine gerek yok. Bunu sosyal ağlar üzerinden, yaş, cinsiyet, gelir durumu, eğitim durumu, sosyal statüsü, dini, mezhebi, etnik, ideolojik, politik, vicdani kanaat, hobi gibi alt kırılmalarla, dar bölge, geniş bölge, ülke ölçeğinde analiz edebiliyorsunuz. Sadece o anki, zaman aralığındaki eğilimi değil, kişi ve grup bazında geçmişten bugüne kadar olan değişimi değil, bu sonuçların gelecekte nereye evrilebileceği konusunda isabet ihtimali yüksek kestirimlerde bulunabiliyorsunuz.
İnternetin global olanı kadar, lokal, kapalı devre, yerel ve milli olanı daha da tehlikeli. Bu yapılar içinde, tanımlanmış dar bölge içindeki kişilerin daha yakından, daha yüksek bir isabet oranı ile izlemek ve onları diğer sosyal ağlar üzerinden manipüle etmek de mümkün. Onlar bu yerli ve milli ağlarda kendilerini daha güvende hissederek daha geniş davranabiliyorlar.
Burada bütün iş kullanıcılara düşüyor. Korunma kullanıcıların daha bilinçli olması ile mümkün.
Geniş halk kitleleri için ise zaten bu alan tamamen mayınlı tarla. Fuhuş, uyuşturucu, kumar, artık bir TIK ötenizde. Aynı yapı, bir yandan sizi sağarken, öte yandan yapay zekâ üzerinden sürekli size yükleme de yapıyor. Bu süreç kişi,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon