Apo Allah'a ve Ahiret gününe inanıyor mu?
Apo sana söylüyorum, ötekiler (!?), siz de dinleyin!
Apo asıl gerçeği bize ne zaman söyleyecek. O sırrını kendi cesedi ile toprağa gömüp, her şeyin unutulup gideceğini zannediyorsa yanılıyor. Sadece o değil, sır diye sakladığınız şeylerin, bütün çıplaklığı ile önünüze konulacağı bir gün var. “Ruz-u mahşer”i duymadınızsa duyun, unuttunuzsa hatırlayın. “Kiramen kâtibin” her şeyi kaydetti, sadece olanları değil, olay içindeki kişilerin akıllarından ve kalplerinden geçenleri de, onlara emir veren yönlendireni de kapalı kapılar arkasında konuşulanları, özel kuryelerin getirip götürdükleri haberleri, kriptolu telsiz-telefonlarla yapılan konuşmaları kaydeden melekler var. Ve o gün çok yakın. Kıyamet yaklaştıkça yaklaşıyor. Biz alemlere rahmet olarak gönderilen ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. O gün gelmeden tevbe etmeyecek misiniz, gerçekleri itiraz etmeyecek misiniz?
Ashab-ı Kehf’i hatırlayın. (Kehf 25)’de nasıl anlatılıyordu: Mağarada üç yüz yıl kaldılar, buna dokuz yıl da ilâve ettiler. “Bunun üzerine biz de onları mağarada yıllarca uyuttuk. Sonra da iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap edeceğini anlamak için onları uyandırdık ki birbirlerine sorsunlar. İçlerinden biri: “Ne kadar kaldınız?” dedi. “Bir gün veya bir günün bir kısmı kadar kaldık” dediler. “Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir” dediler”. Bu dünya hayatı size uzun gelebilir. Ahiret hayatı ile bugüne baktığınızda 1 gün gibi bir şey. Ankebut Suresinin girişinde bir uyarı var “iman ettik” deyip de imanın şartları ve gereklerini yerine getirmeyenler için bir uyarı var: “İnsanlar, “İman ettik” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannettiler? And olsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah, doğruları da mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir”. Ya işte böyle.
(Hucurat 14)’de Geleneksel bir hayat yaşayan bedeviler üzerinden bir uyarıda bulunur Allah bizlere: “Bedevîler, “İman ettik” dediler. De ki: “Siz iman etmediniz; ama “İslam olduk” deyin. Çünkü iman henüz kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, Allah yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” Müslüman bir toplumda yaşayıp, atalarının geleneklerine uygun ve onların sözleri ve kabulleri ile yetinenler için yapılan bu uyarı, bugünün modern toplumları için de geçerlidir. Peygamberin babası ya da oğlu da olsanız, imanın hakikatına erip, Allah’a boyun eğmemişseniz vay hâklinize, Firavun’un sarayında doğup büyüseniz de adil şahidler olarak “Allah’ın ipi”ne tutunanlardansanız, “Cennet ehli”ndensiniz. Evet “Amel defterimiz”de herşey “misgale zerretin hayran yerah ve misgale zerretin şerran yerah ölçüsünde” eksiksiz yazılmıştır. (Kehf 49): “(amel defteri) ortaya konmuştur. Suçluları, onun içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. ‘Eyvah bize! Bu, nasıl bir kitaptır ki küçük-büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini saymıştır!’ derler. Onlar, yaptıklarını hazır bulurlar. Rabbin hiç kimseye zulmetmez”.
Bakın Şeytan ikili oynar. Terörü örgütleyenler, barışı örgütlemek için en çok çırpınanlar gibi aranıza karışır. DAEŞ’i hatırlayın. Soğuk savaşta Komünizm ve Anti Komünizm kavgasını hatırlayın. Birileri, aynı ülkenin çocuklarının kanları, gözyaşları ve çalınan alın terleri üzerinden kendilerine servet ve iktidar üretmediler mi? “Tavşana kaç, tazıya tut” diyorlar. Bu oyunun adı “Kontrollü bunalım stratejisi”.
Sahi Emire kimdi, Emire’nin babası nerede çalışıyordu. Apo “Fikir kulübü”nde kimlerle beraberdi.........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein