menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Adaletin bu mu dünya!

359 0
monday

Adalet mülkün temelidir”. Haber veriyorum mülkün temeli sarsılıyor. Bu sarsıntı aslında her anlamda, siyaset, ekonomi, toplum hayatından 7 şiddetindeki bir depremden daha tahripkar ve daha yıkıcı olacak bu gidişle. Hani, yaşadığımız zamana, mekana, olaylara ve kişilere karşı adil şahidlerden olacaktık!

Kur’an-ı Kerim’de ADALET ile ilgili 31 Ayet var.. Bizim geleneğimizde “Zulüm” “Adaletin yokluğu” şeklinde tanımlanır. “Adalet yoksa zulüm vardır”. Adaletten uzaklaşmak büyük bir cahilliktir. Allah, cahil ve zalim bir topluluğa hidayet nasib etmez, onlara yardım etmez. Onların işlerini sarp dağlara sardırır ve üstlerine pislik yağdırır. Şunu bilelim ki, “iman ettim” demekle yakamız bırakılıvermeyecek. Adalet’in gasbı “kul hakkı”na girer ve onun affı ancak hak sahibinin rızası ile mümkündür. Birine yapılan bir haksızlık, bir başka iyilikle telafi edilmeyecek.

Ve Adalet, sadece Mahkemede değil, hayatın her alanında, bütün insanları ilgilendiren bir konudur. Tabii ki, bunun zirve noktası, yasama, yürütme ve YARGI ile ilgilidir. Allaha ve ahiret gününe inanan hakim, savcı (Müdde-i umumi), adliye görevlileri, şahid’ler, bilirkişiler, yasaması, yürütmesi/Bakanlık çalışanları bir gün İlahi Adalet divanında kendilerinin de yargılanacaklarını hiç akıllarından çıkartmasınlar. O gün onları, yanlış bir kararın sorumluluğundan kurtaracak hiç kimse yoktur. Hele bu haksızlığı para ya da başka bir menfaat karşılığı yapıyorlarsa, Allah’ın laneti ve gazabı onların, onlara emir verenlerin ve rüşvet verenlerin, haksız bir işe fetva verenlerin üzerine olsun. Hakim, savcı, avukat, şahit, bilirkişi, adli tıp uzmanı, mahkeme katibi, emniyetçisi, istihbaratçısı, yasa yapıcı, mevzuat düzenleyici, amir, memur, bu zincirde kim varsa bu işten herkes sorumludur. Bunu öğretmeyen Hukuk Fakültesi yöneticisi ve üyesi, orada okuyan öğrenci, Bunların vakıf, dernek, baro, her ne varsa onların yöneticileri de bundan sorumludur. Media’sı olarak biz de!

Dinle ey Müslüman ve dinle ey nefsim! Dinle, bak Allah (cc) kitabında ne diyor: Nisa / 135: “Ey iman edenler! Kendinizin veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhine bile olsa adaleti ayakta tutun, Allah için şahitlik eden kimseler olun. (İnsanlar) zengin olsunlar, yoksul olsunlar Allah onlara sizden daha yakındır. Öyleyse siz hislerinize uyup adaletten ayrılmayın”. Maide / 8: “Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır”. Araf / 179: Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır”. Sakın ola, bir kavme/topluluğa olan öfkemiz, hatta düşmanlığımız bizi onlar hakkında adaletsizliğe de sevk etmesin. Bunu yapanlar kendilerine yazık ederler.

Hu! Hakimler, şu ayetten haberiniz var mı ( Bakara 188): “Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin”. Yerseniz Allah belanızı verir. Eğer Allahtan korkmaz, kuldan utanmaz, kalbi mühürlenen Şeytanın avenesi olmuş biri iseniz, İlahi adalet divanında siz ve sizi o makama getirenler, size talimat verenler, hadi yakanızı kurtarın zebanilerin ellerinden gücünüz yetiyorsa. “Şarka bakmaz, garbi bilmez, edepten yok payesi bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi” olanlardan sanız bekleyin o günü Allaha ve ahiret gününe........

© Haber Vakti