“İslam gelecek vahşet bitecek” mi dediniz?
Ve bu gün bayramın son günündeyiz. Hacılar dönüş yolunda. Madleen (Vicdan) gemisi ise Gazze yolunda. Dün gece bir saldırı olmadı ise bugün ne olacak onu göreceğiz. Siyasilerden insanlar artık bir şey beklemiyorlar. Çünkü kınamaktan başka bir şey yapmıyorlar. İş başa düştü, sivil insanlar havadan, karadan, denizden bölgeye gelerek Gazzeye ulaşmaya çalışacaklar. Yaşanan vahşet Arab komşularını bırakın Abbas’ın kukla devletinin bile umurunda değil. İsraildeki vicdan sahibi Museviler, ellerinde Filistinli şehid bebeklerinin resimleri ile Tel Aviv’de yürürken, bir çok İslam ülkesinde bu tür gösteriler yapılamıyor. Daha küçük grublar sokağa çıksalar, coplanıyorlar ve gözaltına alınıyorlar.
Trafik’de dönüş yolunda kaç kişi hayatını kaybettiği bu günlerde açıklanır. Merak ediyorum, kaç lira Trafik cezası kesildi bu bayram süresince, Kurban kesmek için ödenen para kadar olmasa da bayramda acı bir hatıraya dönüştü ve bayram ziyaretine giden herkes bu konuyu konuştu. Şimdi, bu cezalar geri alınacakmış. Peki bunu bakanlığın başına bela eden sivri akıllı kimdi, o soruşturulmayacak mı. Bunun sebeb olduğu krizin hesabı sorulmayacak mı? Bazı basın yayın organları, kurban keserken ellerini kesen acemi kasapları, Gazze’den hayatını kaybeden çocuklardan daha fazla haber yaptı, ne yazık ki. Gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar. Vatandaşı otoyol’da, köprülerde, tünellerde kazıklanması yetmiyormuş gibi, trafik cezası da buna tüy dikti. Sahi emekli maaşı ve asgari ücrete, trafik cezası nisbetinde zam yapabilirsiniz. İlginç değil mi, hapis cezasında indirime gidiyorlar, trafik cezasında zamlı tarife uyguluyorlar. Akıllarına gelseydi, ceza indirimini de gün olarak paraya bağlarlardı herhalde. Bu arada Şeytanın ikizleri, Trump ve Musk birbirine girdi. Trump Kanada’nın kendilerine katılmasını isterken, Kalifornia Amerikan birliğinden ayrılmanın yollarını aramaya başladı. Neyse, biz asıl konumuza dönelim.
Bunun bir başka versiyonu “Şeriat gelecek vahşet bitecek”, bir diğeri “Refah gelecek dertler bitecek!” Bunlar kulağa hoş gelen sloganlardan ibaret şeyler. İnsanlar bu tür sloganlara kolayca inanıyorlar ve sonra da altı ay bir güz gittikten sonra büyük bir hüsran yaşıyorlar. Bugün de birileri, “biz size müreffeh bir yüzyıl terörsüz Türkiye vadediyoruz, onlar gelirse yandınız” diyorlar.
Yıllar önce Paris’te bir konferansım vardı, “Milli Görüş Teşkilatı” tarafından düzenlenen, konferansın ortasına doğru ben bir takım yanlışlardan söz edince Almanya’dan gelen heyecanlı bir kardeşimiz “Şeriat gelecek vahşet bitecek” diye bir slogan attı. Bütün salon buna destek verdi. Slogan dakikalarca sürdü. Ben de mikrofonu elime aldım, “Şeriat gelmeyecek, vahşet de bitmeyecek” dedim. Derin bir sessizlik oldu. Devam ettim, “Şeriat geleli 1400 yıl oldu, gelecek yeni bir şeriat yok. Vahşet de bitmedi, Kerbela’yı hatırlayın, İmamı Azamı şehid edenleri hatırlayın, bugün İslam ülkelerindeki zalim diktatörlerin cinayetlerini hatırlayın” dedim.
“Şeriat, ya da İslam gelecek değil, Müslümanlar gelecek, onlar da servet ve iktidarla tanışınca ne yapacaklarını göreceğiz” dedim. Durumumuz ortada. Kim gelirse gelsin, gelen Peygamber de olsa. Allah (cc) bizi, “mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, nimetlerini kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir”. “ırkıma yok izmihlal”! Öyle “Ezel-ebed davası........© Haber Vakti
