menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

SOSYAL YARDIMLAR

5 1
13.11.2025

Sosyal Yardımların Toplumsal Dayanışmadaki Yeri
Türkiye’de sosyal yardımlar, yalnızca ekonomik destek aracı olarak değil; aynı zamanda toplumsal dayanışmanın, sosyal adaletin ve devlet-vatandaş ilişkilerinin en somut göstergesi olarak kabul ediliyor. Özellikle 2000’li yıllardan itibaren sosyal yardım mekanizmaları kurumsal bir yapıya kavuşmuş, merkezi bütçe içindeki payı giderek artmıştır. Bugün Türkiye’de sosyal yardımlar, milyonlarca hanenin yaşamını doğrudan etkileyen bir kamu politikası alanı hâline gelmiştir.
Cumhuriyet’in erken dönemlerinde sosyal yardımlar daha çok savaş gazileri, yetimler ve yoksullar üzerinden şekillenirken; 1980 sonrası dönemde ekonomik krizler, hızlı kentleşme ve işsizlik artışı bu yardımların kapsamını genişletmiştir. 2000’lerin başında ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çatısı altında toplanan yardımlar, merkezi veri tabanına (SOYBİS) dayalı olarak daha sistemli biçimde dağıtılmaya başlanmıştır. Bu süreç hem yoksullukla mücadelede hem de sosyal politikaların hedef kitleye ulaşmasında önemli bir dönüşüm yaratmıştır.
Sosyal yardımların türleri gıda, yakacak, eğitim, sağlık, barınma, engelli ve yaşlı destekleri gibi farklı kalemleri kapsıyor. Bu çeşitlilik, devletin yalnızca gelir desteği değil, yaşam kalitesine yönelik çok boyutlu bir politika izlediğini de gösteriyor. Örneğin, şartlı eğitim yardımları, çocukların okula devamını teşvik ederken; şartlı sağlık yardımları, düzenli muayene ve aşı gibi hizmetlerin sürdürülmesine katkı sağlıyor. Bu yardımlar, uzun vadede sosyal sermayeyi güçlendiren, kuşaklar arası yoksulluk zincirini kırmayı hedefleyen araçlar olarak değerlendiriliyor.
Ekonomik Boyut: Yoksulluğun Azaltılmasında Sosyal Yardımların Etkisi
Ekonomik açıdan bakıldığında, sosyal yardımlar gelir dağılımı adaletsizliklerini azaltan önemli bir araçtır. Türkiye’de son yıllarda uygulanan doğrudan gelir transferleri, özellikle düşük gelirli hanelerin tüketim seviyesini korumada kritik rol oynamaktadır. TÜİK ve Dünya Bankası verilerine göre, sosyal transferler olmasaydı Türkiye’de göreli yoksulluk oranı yaklaşık yüzde 25 seviyesinde olacaktı;........

© Haber Gündemim