KREDİ RİSKLERİNİN SEKTÖRLERE GÖRE DENGELİ DAĞITILMASI
Kredi sistemi, modern ekonomilerin kan dolaşımı gibidir. Bankalar aracılığıyla dağıtılan kredi hacimleri, üretimden yatırıma, ihracattan tüketime kadar birçok alanın sürdürülebilirliğini belirler. Ancak bu mekanizmanın sağlıklı işlemesi için yalnızca toplam kredi miktarı değil, bu kredilerin sektörler arasında dengeli biçimde dağıtılması da hayati önemdedir. Kredi risklerinin belirli alanlarda aşırı yoğunlaşması, bir şok anında domino etkisi yaratabilir. Dolayısıyla, kredi portföyünün sektörlere göre dengeli dağıtımı, ekonomik istikrarın sessiz sigortası olarak görülmelidir.
Sektörel Yoğunlaşmanın Risk Dinamikleri
Kredi riski, borçlunun yükümlülüğünü yerine getirememe olasılığıyla ilgilidir. Bu riskin belirli sektörlerde aşırı yoğunlaşması, finansal sistemin kırılganlığını artırır. Örneğin; inşaat, enerji ya da perakende gibi döngüsel sektörlerde kredi stoku fazla ise, ekonomik daralmalarda batık kredi oranı hızla yükselir. 2008 küresel finans krizi, ABD’de konut kredilerinin belirli bir sektörde aşırı yoğunlaşmasının nasıl sistemsel bir çöküşe dönüşebileceğini çarpıcı biçimde göstermiştir.
Benzer şekilde Türkiye’de de dönemsel olarak inşaat ve gayrimenkul sektörlerine yönelen yoğun kredi akışı, finansal kurumların bilançolarında sektör bazlı risk dengesizliği yaratmıştır. Bu dengesizlik, makroekonomik şoklara karşı dayanıklılığı azaltırken, reel sektörün de çeşitlenme kapasitesini sınırlamaktadır.
Dengeli Dağıtımın Ekonomiye Katkısı
Kredilerin dengeli dağıtılması, bir yandan bankacılık sektörünün risk yönetimini........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein