BANKACILIKTA RİSK AĞIRLIKLI VARLIK ORANLARI
Finans sektöründe sağlıklı ve sürdürülebilir büyümenin temel göstergelerinden biri, bankaların risk ağırlıklı varlık (RAV) oranlarıdır. Bu oran, bir bankanın sahip olduğu varlıkların risk profiline göre sermaye yeterliliğini ölçen kritik bir finansal göstergedir. Türkiye’de son yıllarda finansal istikrarın güçlendirilmesi ve uluslararası standartlara uyum sağlanması kapsamında, bankaların RAV oranları yakından takip edilmektedir.
Risk ağırlıklı varlık, bir bankanın bilançosunda bulunan varlıkların taşıdığı riskin sermaye ile karşılanmasını ölçmek için kullanılır. Bankaların sahip olduğu krediler, devlet tahvilleri, menkul kıymetler ve diğer finansal ürünler farklı risk seviyelerine sahip olarak sınıflandırılır. Örneğin, devlet tahvilleri çoğu zaman düşük riskli olarak değerlendirilirken, tüketici kredileri ve özel sektör kredileri daha yüksek risk taşır. Bu farklı risk profilleri, banka sermayesinin ne kadarının bu varlıkları güvenli bir şekilde karşılayabileceğini hesaplamada temel teşkil eder.
Türkiye’de bankacılık düzenlemeleri, Basel III standartlarıyla uyumlu şekilde şekillendirilmiştir. Bu çerçevede, bankaların RAV oranlarının belirli bir seviyenin üzerinde tutulması zorunludur. Bu zorunluluk, finansal sistemin şoklara karşı dayanıklılığını artırmayı ve olası kredi risklerinin sistemik krize dönüşmesini önlemeyi amaçlar. Örneğin, sermaye yeterlilik rasyosu, bankanın özkaynaklarının risk ağırlıklı varlıklara oranını ifade eder. Yüksek bir oran, bankanın olası kayıplara karşı daha güçlü bir sermaye tamponuna sahip olduğunu gösterirken, düşük oranlar riskin bankayı ve dolayısıyla ekonomiyi tehdit........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein