Türkiye’de yaklaşık 11 milyonu aşkın çalışanı doğrudan ilgilendiren yeni asgari ücret belirleme süreci, aralık ayının ilk haftasında başlayacak. Yeni ücretin geleneksel takvime uygun bir şekilde 31 Aralık’a kadar açıklanması hedeflenirken, bu yıl masanın en kritik tarafı olan işçi temsilcilerinin toplantılara katılmama kararı, sürecin daha başlamadan tartışmalı hâle gelmesine yol açtı.
Komisyon Masası, Ama Eksik Tarafla
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı bilindiği üzere üç ayaktan oluşuyor:
İşçi tarafı (TÜRK-İŞ)
İşveren tarafı (TİSK)
Hükümeti temsilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Her kesimden beşer kişinin yer aldığı, toplam 15 üyeli Komisyon’da kararlar oy çokluğuyla alınıyor. Eşitlik hâlinde ise başkanın bulunduğu tarafın görüşü “çoğunluk” kabul ediliyor. Uzun süredir eleştirilen bu düzen, işçi kanadına göre temsil adaletini bozan temel unsur.
Geçen yıl “adil olmayan komisyon yapısı” nedeniyle eleştirilerini sertleştiren TÜRK-İŞ, bu yıl radikal bir karar aldı:
“Komisyona katılmıyoruz.”
Bu kararın arkasındaki temel sebep, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’ın defalarca dile getirdiği gibi, işçi ve işverenin eşit mesafede olmadığı, hükümet desteğiyle işverenin belirleyici hâle geldiği bir yapı.
Atalay’ın sözleri bu kırılmayı net özetliyor:
“İşverenle hükümet beraber oluyor, istediği kararı çıkartıyor.”
Dolayısıyla bu yıl masada, işçinin kurumsal temsilini sağlayan herhangi bir yapı olmayacak. Bu yokluk, masanın işlevini, kararların meşruiyetini ve toplumsal kabul gücünü zayıflatacağı yönünde güçlü tartışmaları beraberinde getiriyor.
Yeni Asgari Ücret: Ekonomi Verileri Neyin Üzerinden Konuşuyor?
Komisyonun önündeki en büyük dosya, Türkiye ekonomisinin........

© Haber Gündemim