menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ALGI EKONOMİSİ

7 27
09.12.2025

21.yüzyılın bilgi çağında üretim biçimleri, tüketim alışkanlıkları ve karar mekanizmaları kökten değişiyor. Artık ekonominin kalbi sadece üretim bantlarında ya da finans merkezlerinde değil; aynı zamanda insanların zihninde, duygularında ve algılarında atıyor. Bu dönüşümün merkezinde “algı ekonomisi” olarak adlandırılan yeni bir paradigma yer alıyor. Algı ekonomisi, bir ürünün ya da hizmetin maddi içeriğinden çok, onun etrafında yaratılan anlamın, hikâyenin ve güvenin ekonomik değer haline geldiği bir düzeni tanımlıyor.
Günümüzün küresel rekabet ortamında markalar, hükümetler, hatta bireyler bile artık sadece “ne yaptıklarıyla” değil, “nasıl algılandıklarıyla” ölçülüyor. Dolayısıyla ekonomik başarı, maddi performans kadar psikolojik etki gücüyle de şekilleniyor. Bu durum, ekonomiyi yalnızca rakamlarla değil, semboller, duygular ve algılarla okunur hale getiriyor.
Değerin Yeni Kaynağı: Algının Gücü
Geleneksel ekonomide bir malın değeri, üretim maliyeti, arz-talep dengesi ve verimlilik gibi nesnel ölçütlere dayanırdı. Oysa günümüzde aynı ürün, farklı markalar altında çok farklı fiyatlarla satılabiliyor. Bir telefonun ya da kahvenin fiyatını belirleyen şey artık sadece bileşenleri değil, o ürünün çağrıştırdığı yaşam tarzı, statü ve duygu düzeyidir. Bu nedenle Apple, Tesla ya da Starbucks gibi markalar, maddi varlıklarından çok, “algısal sermayeleriyle” piyasa değeri kazanıyor.
Bu durum, “değer” kavramının dönüşümünü gösteriyor. Artık ekonomik değer, üretimden çok “algı inşasıyla yaratılıyor. Tüketici, sadece bir ürün değil, bir anlam satın alıyor. Bu anlam; reklamlar, sosyal medya anlatıları, kültürel kodlar ve toplumsal duygularla örülüyor. Algı ekonomisinde markalar, kamu kurumları ya da liderler, ekonomik aktör olmaktan çok “hikâye anlatıcısına” dönüşüyor.
Sosyal Medya Çağında Algı Yönetimi
Algı ekonomisinin hız kazanmasında dijitalleşmenin payı büyük. Sosyal medya platformları, insanların dikkatini ekonomik bir kaynak haline getirdi. Artık “dikkat”, “beğeni” ve “takipçi” sayısı, bir tür para birimi gibi........

© Haber Gündemim