Yıkıntılardan Doğan Sen
Ah canım kadın, ne çok üzdü, ne çok yordu bu hayat bizi değil mi?
Yaşananlar yorulmana, kırılmana, bazen kendinden şüphe etmene neden oldu. Şimdi bir an dur ve düşün, gözlerini kapatıp “Sana” bakınca ne görüyorsun?
Belki eskisi gibi değil; belki izlerin, kırık yerlerin var. Ama işte bu izlerin içinde bir şey daha saklı: dönüştüğün, güçlendiğin ve bambaşka biri olduğun gerçekliği. O yıkıntılardan çıkmak seni zayıflatmadı; aksine, yeniden inşa etti. Her adım, her yara, her gözyaşı seni bugünkü haline getirdi.
Düşün bakalım: O acıları, o kayıpları, o zor geçen günleri yaşamamış olsaydın şu anki sen olur muydun? Muhtemelen olmazdın. Çünkü senin bugün taşıdığın bilgelik, sabır, sınır koyma cesareti ve kendini sahipleniş; o dönemlerin içinden geçen bir olgunluğun ürünü.
Hayatta “iyi” ya da “kötü” diye bir şey yoktur. Olan; biriktirdiğimiz deneyimlerdir. Deneyimler anlam kazandıkça, hayatın kendine has bir hikâyesi........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d