GÜÇ ve VİCDAN DİPLOMASİSİ
Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu dünya siyasetine hakim olurken, bu zirvenin en önemli aktörü ise Türkiye oldu.
Tartışmasız son yıllarda Türkiye, sadece bölgesel bir aktör değil, aynı zamanda küresel dengeleri doğrudan etkileyen lider ve yön belirleyen bir devlet haline gelmiştir.
Özellikle yakın coğrafyada Türkiye’nin siyasi, askeri ve diplomatik hamleleri, sadece bölge ülkelerinin değil büyük güçlerin de politikalarını şekillendirmektedir.
Türkiye asırlar boyu olduğu gibi yine coğrafyanın olmazsa olmazıdır.
Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler’de yaşananlar da bu dönüşümün canlı bir fotoğrafı,sahada uygulaması oldu.
Türkiye,Birleşmiş Milletler’de sadece üye bir devlet olarak değil, bir küresel denge kurucusu olarak sahne aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kürsüdeki hitaplarının ötesinde, yaptığı temaslar,toplantılar, kulis diplomasisi ve verdiği mesajlar ile, uluslararası ilişkilerde oyunun kuralları yazılırken masada Türkiye’nin de olacağı artık tartışmasız kabul edildi.
Birleşmiş Milletler toplantılarının belki de en dikkat çeken yönü, kürsüde yapılan rutin konuşmalardan daha fazla, oturum harici gerçekleşen görüşmeler oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, lider ülke konumunda, ABD Başkanı Trump ile birlikte Gazze için dokuz bölge ülkesiyle gerçekleştirdiği ve kanaatimce Gazze konusunda etkisiz eleman konumuna düşen Birleşmiş Milletler’ i by pass ettiği toplantı bunların en önemlisi oldu insanlık........
© Haber Ege
