Fırat Akıyor, Harput Susuz

Elazığ’ın Harput havzası, yalnızca tarihiyle değil, toprağının bereketiyle de Türkiye’ye adını duyurmuş

bir bölgedir. Bu topraklarda yetişen kirazın, üzümün, elmanın, armudun, sebzenin ve meyvenin

aroması yıllardır Türkiye’nin dört bir yanında bilinir. Ama bugün, o bereketli topraklar susuzluktan

kavruluyor. Bir ironiye bakın ki; Fırat Nehri milyonlarca ton suyu bağrında taşıyarak akıyor, ama birkaç

kilometre yukarıda köylü, bahçesini sulayacak bir damla suya hasret. Bu nasıl bir çelişkidir? Bu nasıl

bir ihmaldir? Devletin tankerlerle köylünün arazisine su taşıması çözüm değildir, olsa olsa günü

kurtarmaktır. Köylü yıllardır DSİ’nin kapısını aşındırıyor. “Fırat’tan Harput’a su” projesi var denildi,

dosyalar hazır denildi, planlar yapıldı denildi… Ama sonuç? Yıllardır köylü aynı sözlerle avutuluyor.

İnsanlar artık DSİ’nin kapısında beklemekten bıkmış, usanç getirmiştir.

Bu susuzluğun bedelini sadece insanlar ödemiyor. Tarlada susuz kalan kiraz ağacı da ölüyor, üzüm

bağı da kuruyor, elma da armut da dalında yanıyor. Topraktan ekmek yiyen köylü........

© Günışığı Gazetesi