BU YAZIYI YAZMAKTA GEÇ KALMAMALIYDIM
Hayal edin bir anda biri tutup sizi hiç bilmediğiniz bir yere götürdü. Hatta gözlerinizi kapattı korkuyla kıvranırken bir anda sizi bir ormana aç-susuz ve yapayalnız bıraktı.
Ya da. . .
Hiç bilmediğiniz bir memlekette, bilmediğiniz bir mahalleye bıraktı.Paranız yok, tanıdığınız yok, aç-susuz.
O halinizi hayal edin. Önce bağırıp çağırırsınız, iletişim kurmaya çalışırsınız. Beden dilini kullanırsınız, sayısız alternatifler üretirsiniz, ağlar, üzülürsünüz ama bir şekilde çare bulursunuz.
Bunları yaşarken ki travmalarınızı bir düşünsenize. Aklınızdan neler neler geçiyor.
Peki bunu kendini asla anlatamayan, ifade edemeyen, yaptığı ve söylediği hiçbir şeyin anlaşılmadığı bir canlının kedi, köpek, tavşan, geyik ya da bir kuşun yaşadığını düşünün.
Sizi net duyuyorum...
”Ama onlar hayvan duyguları yok ki eninde sonunda unutur. “
Bunu söyleyenlere şunu soruyorum.
Sahibi başka bir kuşu sevdi diye onu kıskanıp gagalayan kuşun duygusu yok mu?
Yavruları alınırken tepki veren eğer mücadeleyi kazanamazsa, ağlayan kedi ya da köpeğin...
Sahibi ölünce mezarından ayrılmayan kedi, köpek, karga hatta atı hepimiz duymuşuzdur.
Ya da sahibi bir demire bağlayıp terk edip giden köpeğin, duygularını anlatırken, sesindeki acıya ve gözlerindeki yaşa sosyal medyada denk gelmişsinizdir.
(Oldukça dolaştı o video internette)
Ya da sahibi ile koptuktan yıllar sonra onu görünce mutlu olan hatta mutluluktan ne yapacağını bilemeyen goril, kaplan ve köpeği görmüşsünüzdür.
Yavrularına yaklaşanlara saldıran tavuk, kaz, ördek...
Tavuğuna karışanlara saldıran horoz...
Çok uzun oldu evet bilerek uzatıyorum.
Size bunu iyice........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon