YILDIZLARA UZANAN İNSAN
İlk öykülerimi bilimkurgu türünde yazdım. Ulusal ölçekte yayımlanan ilk kitabım da yine bilimkurgu türündeydi. Bu tür, benim için sadece hayal gücünün değil, aynı zamanda düşünsel cesaretin de alanıydı. Çünkü bilimkurgu, sadece uzak gezegenlerde geçen maceralar, robot savaşları ya da zamanda yolculuk hikâyeleri değildir. Bilimkurgu, bilimsel gelişmelerin toplum üzerindeki etkilerini düşünme, geleceği tahayyül etme ve olasılıklar üzerine felsefi sorular sorma biçimidir.
Jules Verne, denizaltıyı hayal ettiğinde daha ortada böyle bir teknoloji yoktu. Arthur C. Clarke, uydular üzerinden iletişimi kurguya taşıdığında dünya henüz kablolu telefonlarla bağlıydı. Bilimkurgu yazarları, bilimi sadece takip etmez; onu bir düşünce zemini olarak kullanır, olası gelecekleri tartışmaya açar. Bilimle hayal gücünü birleştirir ve ortaya çıkan şey, insanlığın yönünü tayin etmeye katkı sunan bir “gelecek laboratuvarı” olur.
Bugün Mars’a koloni kurma hayali, zihin aktarımı, yapay bilinç, hatta uzay madenciliği gibi konular gündemimizdeyse, bunda bilimkurgunun katkısı büyüktür. Çünkü bilimkurgu, geleceği sadece anlatmaz; geleceğin düşünülmesini sağlar. Bilimsel sezgiyle kurgusal yaratıcılığı bir araya getirerek, insanlığın en eski sorularını yeniden sorar:
İnsanlık olarak nereye gidiyoruz?(Bu soru Kur’an’da Tekvir Süresi 26. Ayet'te oldukça etkileyici bir şekilde şöyle geçer: "Fe Eyne Tezhebun! Nereye bu gidiş?”
Yapay Zeka vb. teknolojik gelişmeler korkutucu bir hızla gelişirken insan kalabilecek miyiz?
Teknolojiye hâkim mi olacağız, yoksa onun mahkûmu mu olacağız?
İşte bu yüzden bilimkurgu, bana hep sadece bir tür değil, bir düşünme biçimi gibi geldi. Ve hâlâ da öyle. Geleceği hayal etmeden ona hazırlanamayız. Bilimkurgu da tam olarak bunu yapar: Daha yaşanmamış zamanları bugünden düşünebilme cesareti verir.
Gelecek hakkında konuşmak cesaret ister. Bu cesarete sahip olan ender isimlerden biri de teorik fizikçi Michio Kaku’dur. Kaku, bilimsel altyapısıyla sadece kuantum fiziğini değil, insanlığın kaderini de sorgulayan bir isim...
Michio Kaku, 1947 doğumlu........
© Günışığı Gazetesi
