“Hanım, hey!
Duha Koca oğlu Deli Dumrul derler.
Köprü yaptırmıştı bir kuru çayın üstüne.
Otuz üç akça alırdı köprüyü geçenden,
Kırk akça alırdı döve döve köprüyü geçmeyenden.
“Varsa benden güçlüsü benden delisi,
Çıksın ortaya savaşsın benimle.
Benim erliğim Rum’da Şam’da duyulsun,
Yiğitliğim nam salsın” derdi. (*)
*
15-16 Yüzyılda yaşamış olan Deli Dumrul kimilerine göre bir deli kimilerine göre de bir velidir. Kendisi hayatta olmasa da fikirleri güncelliğini korumaktadır.
Deli Dumrul bir Kuruçay üzerine bir köprü yaptırır. Bu köprüden geçenden otuz üç akçe geçmeyenden kırk akçe alırdı.
Deli Dumrul’un torunları da yollar yapar, hava alanları ve köprüler yapar. Buralardan geçenden on akçe geçmeyenden yirmi akçe para alıyorlar.
Deli Dumrul’un torunları efkârlanıp bir sigara yakar. Beş liraya içtiği bir tek sigaranın üç lirasını Deli Dumrul’a verir.
Elbette ki sigara zararlıdır hastalanır hastaneye gider hasta katkı payı, eczaneye gider ilaç katkı payı öder.
Çocuğunuz okulda 20 liraya bir simit alır bunun on lirası Deli Dumrul’a gider.
Vatandaşın aydınlanmak için yaktığı elektriğin, ısınmak için tükettiği doğalgazın ücreti vatandaş ile Deli Dumrul arasında pay edilir.
Yine vatandaş........

© Günışığı Gazetesi