“Yalana şahit aranıyor. Ey vicdan sahipleri(!), kalemini bizden yana kullanan bizi yazan bizi okuyanlar, başta TV kanallarını kullanmak gayretiyle yolumuza halı dokuyanlar! Maddi manevi bizi destekleyenler, sizlere minnettarız; ama son bir gayret… Haydi, fırsat ayağınıza geldi. Vallahi bir daha ele geçmez. Siz bulunduğunuz yeri, statüyü, imkânı koruyacak biz de gücümüze güç katacak, sizlere şemsiye görevimizi sürdüreceğiz.

Unutmayın; iftira parayla, yalan makamla, çamur çıkarla ödüllendirilecek! Yalancı şahitlerin kimlikleri kesinlikle gizli tutulacak. Yalancı şahitlerden isteyene makam, isteyene servet... Hele de gizli tanık bulanların veya olanların bir kendisi değil, ailesi de korunup ihya edilecek. İtirafçı değil iftiracı aranıyor: İftira at, ardından ne dilersen dile! Belge mi ne belgesi! Siyasi iftiranın belgesi mi olur? Çok çok mecbursanız, uydururuz. Ne de olsa FETÖ gibi bir örnek var sandığımızda.

Ey vicdanı sahipleri(!) vakit geç olmadan yetişin. Büyük yıkımın arifesindeyiz. Kapanın elinde kalıyor. Delile falan da gerek yok! Çamur at izi kalsın! Hukuk mu? O bizim yandan çarkımız. Boş ver sen, iftira denizde kum, çamur derya…

Ey bizden olanlar, şimdi itaat zamanı! Bu son yokuş! Alkışlayın yalanı! Düşman kavi, yer bakır, gök mavi! Ne dedin Sofi? Kalabalık mı geliyorlar? Boş ver sen! Nasıl olsa güç bizde… Tekmeleyin ki saltanatımız daim, haçımız kabul ola! Böğrüne, böğrüne ki nefes........

© Günışığı Gazetesi