Modern çağda savaşlar yalnızca silahlarla değil, kelimelerle de yürütülür. Operasyon adları, görev kodları, askeri bildiriler ve basın açıklamaları çoğu zaman yalnızca teknik bilgi aktarmayı değil, toplumsal ve psikolojik mobilizasyon yaratmayı da amaçlar. Bu bağlamda dini semboller, özellikle kutsal metinlerden alınan imgeler, savaşın söylemsel silahları arasında yerini alır. Peki, neden devletler veya ordular askeri operasyonlarına kutsal anlamlar yükler? Bu tercih yalnızca kültürel bir alışkanlık mı, yoksa stratejik bir manipülasyonun parçası mı?

Dini Sembol, Meşruiyet Aracıdır

Tarih boyunca savaşların çoğu ilahi gerekçelerle yürütülmüştür. Antik İsrail’in Amaleklilerle savaşı, Haçlı Seferleri, Osmanlı'nın “Gaza” anlayışı ya da modern çağda cihat kavramı bu açıdan okunabilir. Modern laik devletler bile savaş politikalarını meşrulaştırmak için dini sembollere başvurmaktan geri durmamıştır.

Örneğin, “Yıldızların Muhafızları” gibi mitolojik uzay programı isimleriyle Amerika, küresel askeri liderliğini sadece teknik değil “kozmik” bir gereklilik gibi sunar. Aynı şekilde, “Yükselen Aslan Operasyonu” ismini seçen İsrail, askeri saldırıyı Tanrısal bir kadere, mesihsel bir misyona bağlama çabası içindedir. Bu, sadece bir........

© Günışığı Gazetesi