menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Pelerinli Ayna: Superman 2025 ve Dünyanın Politik Labirenti

52 0
22.08.2025

Süper kahraman filmleri, artık yalnızca kurtarıcı fantazilerini sunmaktan çok öteye geçiyor; çağımızın politik, etik ve toplumsal sorunlarını yansıtan birer ayna hâline geldiler. James Gunn’ın Superman (2025) filmi de tam olarak bu işlevi görüyor. Beton delip geçebilecek bir gücün varlığı, bugünün meselelerinin merkezinde değil. Asıl soru şu: Bu gücü elinde bulunduran, neyin iyi, neyin kötü, neyin adil olduğuna nasıl karar veriyor?

Pelerini ve “S” amblemini bir kenara bırakırsak, karşımıza Trump’ın Alaska zirvesi, Putin’in Ukrayna hamlesi, Avrupa’nın ikiyüzlü suskunluğu ve Netanyahu’nun gölgesiyle dolu nefes kesici bir politik alegori çıkıyor. Superman’in fiziksel gücü, Hollywood sinemasının tarihsel olarak sıkça başvurduğu “iyi ile kötünün savaşı” metaforunun ötesine taşınmış; artık güç, etik ve siyasal sorumlulukla ölçülüyor.

Luthor: Dezenformasyon Çağının Anti-Kahramanı

Nicholas Hoult’un canlandırdığı Lex Luthor, klasik çılgın dahinin çok ötesinde bir figür. O, Donald Trump’ın popülist söylemleri, Vladimir Putin’in otoriter stratejileri ve sosyal medyanın dezenformasyon gücünün tek bir bedende tecessüm etmiş hâli. Superman’i “dış tehdit” olarak damgalama çabası, Trump’ın Meksika sınırındaki retoriği, Putin’in Batı’yı “faşist” olarak nitelendirmesi ve Netanyahu’nun “varoluşsal tehdit” söylemiyle doğrudan paralellik gösteriyor. Luthor’un dijital şovları, algoritmalarla yönlendirilen ve gerçeğin eridiği bir dünyada iktidarı ele geçirmenin modern bir kılavuzu. Artık........

© Günışığı Gazetesi