OYUNCAK BEBEKLER VE GÜNEY KORE
Neden bir oyuncak bebek, bir yaşlı insanın en yakın arkadaşı olabiliyor? Çocukluğun sembolü, yaşamın son demlerinde yalnızlığın ve unutulmuşluğun ilacı haline nasıl geliyor? Düşünüyorum... Kırsalın terk edilişi, şehirlerin yükselişi, insanların saatlerce çalışıp eve dönüşünde sadece boş bir odanın karşılaması... O bebek, belki de hiç konuşamayan ama varlığıyla var olan bir dost, bir yoldaş… Ve daha da derin bir yerde, çağdaş toplumun demografik ve sosyoekonomik sancılarının sessiz simgesi.
Güney Kore, 2024 itibarıyla nüfusunun beşte birinden fazlasının 65 yaş üstü olduğu “süper yaşlı toplum” unvanını alan ilk Asya ülkesi oldu. Ancak bu sadece bir sayı değil; ekonomik, kültürel ve psikolojik bir kriz. Dünyanın en düşük doğurganlık oranlarından birine, 0.72’ye gerilemiş bir ülke bu. Evlerin metrekare fiyatları gökyüzüne tırmanırken, gençler uzun çalışma saatlerinin gölgesinde çocuk sahibi olmayı ertelemekte, hatta vazgeçmekte.
Bu çarpıcı demografik tablonun ardından, yaşlıların........
© Günışığı Gazetesi
