Öfkenin Gölgeleri: Düşmanlığın Sessiz Bedeli
Hepimizin hayatında bir “zor insan” olmuştur. Sürekli diken üstünde yaşayan, laf sokmayı huy edinmiş, alaycılığı zekâ sanan, en ufak bir anlaşmazlıkta ortalığı yangın yerine çeviren biri. Belki bir iş arkadaşınız, belki akrabanız, belki de eski bir dostunuzdu… Ancak bilim artık bu “zor” kişiliklerin sadece çevresine değil, kendilerine de zarar verdiğini söylüyor.
Araştırmalar, sürekli düşmanlık sergileyen, öfke patlamaları yaşayan ve hayata karşı alaycı bir tutum geliştiren insanların demans ve bilişsel çöküşe daha açık olduğunu ortaya koyuyor. Yani kısacası, uzun vadede öfke sadece kalbi değil, zihni de çürütüyor.
Öfkenin bir yeraltı nehri gibi sessizce aktığı bu zihinler, çoğu zaman dış dünyayla sürekli savaş halindedir. Her sözü tehdit, her bakışı aşağılama, her durumu bir meydan okuma olarak görürler. Ne yazık ki bu zihinsel alarm durumu, sinir sistemini yorar, kortizol seviyelerini yükseltir ve beyin hücrelerinde telafisi güç hasarlara yol açar. Hele ki bu tutum........
© Günışığı Gazetesi
