Aile geçmişi, insan hayatında hem bir kök hem de bir aynadır. Çoğu zaman, bu mirasın iyi yanlarına odaklanır, kim olduğumuzun ve nereden geldiğimizin olumlu bir resmini çizeriz. Ancak ya geçmişteki bazı karanlık ve silinmez lekeler, gururla sahiplenmekten çok, kaçınılması gereken acı gerçekler olarak üzerimize çökmüşse? Üstelik bu lanet, yıllar sonra günümüze ürkütücü bir biçimde yansıyorsa ne yaparız?

Yunus Şevik’in yönettiği, senaryosu Esma Şevik’in kaleminden çıkan Kulyas 2: Zikr-i Ayin, bu soruların ürkütücü bir sinema deneyimine dönüştüğü bir dünya sunuyor. Başrolündeki Helen (Seda Başayvaz), sevgilisi İlyas’ı (Fatih Uçar) yeniden kazanmak isterken büyücüye (Aynur Mutlucan) başvurur. Ancak yaptığı bu hata, ölümcül Kulyas cinlerinin musallat olduğu eski ve güçlü bir aile lanetini gün yüzüne çıkarır. Helen, lanetin ve cinlerin esiri olmaya başladığında, sadece kendisinin değil, soyunun da hayatını kurtarmak için doğaüstü güçlerle savaşmak zorunda kalır.

Devam Filmlerinin Gölgesinde Parlayan Bir Yapım

Devam filmleri genellikle orijinal yapımın büyüsünü yakalamakta zorlanır. Ancak Kulyas 2 için bu risk, geniş bir vizyon ve tutku ile aşılmış. Tam iki yıl süren çekimler, 37 farklı mekân, iki kıta ve dört mevsimde gerçekleştirilen sahnelerle film, sadece korku türünde değil, aynı zamanda sinema sanatı bakımından da cesur bir adım atıyor. Bu geniş coğrafi ve zamansal çeşitlilik, anlatının derinliğiyle birleşerek, izleyiciye unutulmaz bir atmosfer sunuyor.

Tarihten Günümüze Uzanan Lanetin İzinde

Film, Osmanlı döneminden günümüze uzanan bir zaman dilimini ustalıkla işleyerek, aile geçmişinin karanlık yönlerini ve geçmişin günümüz üzerindeki yıkıcı etkilerini etkileyici biçimde yansıtıyor. Helen’in,........

© Günışığı Gazetesi