Bazen insanlar bizi zorlar, bazen duygusal yükler taşıyan ilişkiler bizi yorar. Nereye gitsek, kimle konuşsak, bir şekilde kendimizi her zaman duygusal olarak sorgulanan, sınırlarımızın zorlandığı bir ortamda buluruz. Bir an yalnız kalmak, kendimize ait bir alanda huzur bulmak istemek, ama o an bile dışarıdaki dünyadan gelen talepler bizi tüketmeye devam eder. İşte bu noktada, belki de farkında bile olmadan uygulamaya koyduğumuz, aslında çok güçlü bir savunma mekanizması devreye girer: Sarı Kaya Tekniği. Peki, nedir bu teknik? Nasıl işler? Neden bazen bize sadece sınır koymak yetmez, bir adım daha ileri gitmemiz gerekir?

Sarı Kaya Tekniği, aslında tam olarak burada devreye girer. Bir duvar örmeden, karşınızdaki kişiye soğuk bir mesafe koymadan, duygusal savunmanızı oluşturmanın nazik bir yoludur. Ancak bu, her zaman kolay olmayabilir. Çoğu zaman, duygusal mesafemizi korumaya çalışırken içsel çatışmalar yaşarız. Sarı Kaya’yı doğru şekilde kullanmak, tam da burada bir denge kurmayı gerektirir.

Gri Kaya’dan Sarı Kaya’ya: Bir Adım Öteye

Hepimiz duygusal manipülasyonlarla karşılaşmışızdır. Bizi bir şekilde etkilemeye çalışan, bize sürekli daha fazla şey veren ama hiçbir zaman ne istediğimizi gerçekten anlamayan insanlar vardır. İşte Gri Kaya Tekniği, tam olarak bu tip kişilerle nasıl başa çıkılacağına dair bir yol haritasıdır. Duygusal olarak tepkisiz kalır, onları görmezden geliriz. Tepkisizlik, manipülasyona karşı en etkili savunma gibi gözükse de bazen sert ve soğuk bir tutum oluşturur.

Burada Sarı Kaya Tekniği, Gri Kaya’dan bir adım daha ileri gider. Ama bu adım, “soğukluk”tan ziyade, sıcaklıkla sınır koymayı tercih eder. Bunu yaparken, karşınızdaki kişiye, onlarla ilgilendiğinizi ama duygusal olarak kendinizi savunmanız gerektiğini anlatan bir dil kullanırsınız. Bir dostane yaklaşım sergileyerek, içsel sınırlarınızı belirlerken........

© Günışığı Gazetesi