Hayal edin: Yıl 2025’in son ayları… Küresel piyasaların dev ekranlarında kırmızı ve yeşil dalgalar birbiriyle yarışıyor. Bir yanda sınır tanımayan dijital para Bitcoin, diğer yanda binlerce yıldır tahtını koruyan altın. Ekonomi salonlarında yatırımcıların gözleri ekrana kilitlenmiş; kimisi “200.000 dolar” telaffuz ediyor, kimisi “altın 10.000 doları zorlar” diyor. Bu iki güç, yalnızca yatırım enstrümanı değil, aynı zamanda güven, belirsizlik ve fırsatın sembolleri.

Ekrandaki sayılar yükselip alçalıyor… Bitcoin 117.000 dolarda, altının ons fiyatı ise 3.860 ile 3.890 dolar arasında gidip geliyor. Her rakam, yatırımcı psikolojisinin, küresel likiditenin ve risk ile fırsatın iç içe geçtiği bir evrenin nabzını tutuyor. 2025’in sonu yaklaşırken Bitcoin’in 200.000 doları görmesi bekleniyor. Peki, altın bu yükselişi yakalayabilir mi?

Bitcoin ve altın, birbirinden çok farklı iki dünya gibi. Bitcoin dijital, volatil ve spekülatif; altın ise yüzyıllardır güvenli liman olarak bilinen somut bir değer. Ancak krizler, belirsizlikler ve yatırımcı kaygıları bu iki yolu kesiştiriyor. Bitcoin yükseldiğinde altına olan talep de görünmez bir dalga gibi büyüyor; rakamlar bunu hemen göstermese de psikoloji devreye giriyor.

Donald Trump altını yalnızca yatırım aracı olarak görmezdi; onu bir........

© Günışığı Gazetesi