menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

VE  O  AN

11 1
19.06.2025

Ve o an gelmişti.

Bu Hagia Sofia denen yabancılar, elindeki muskaları, Şefik Gül Kültür Merkezi’nin arka cephesindeki fiyord kuytu çukurda bulunan, dut ağacının dibine gömerken, ellerindeki çaputları da dut ağacının dalına bağlıyordu.

“Haput’a Bak Ki! Harput Yok Olmasın!” tabelasının altında başlayarak çekilen ipler de dut ağacına kadar getirilip, önce kuşburnu ve iğde ağacı dallarından bağlanarak geliyordu.

Bu iğ iplikler adeta yol gösteriyordu.

Uzadıkça uzuyordu. Bu ağaç asırlık çınarlar gibi duruyordu.

Zaman içerisinde bir çok olaya da tanık olmuştu.

Çok da sır saklıyordu.

Bunlar içerisinde çok dertlere de tanıklık etmiş ve aracı da olmuştu.

Ceviz ağacından tek farkı fotoğraf çekemiyordu.

Çünkü ceviz ağacı olay fotoğraflarını da çekerek kanıt sunuyordu.

Ceviz ağacının bir başka özelliği de kendine mesken olarak sığınanları hem saklıyor hem de........

© Günışığı Gazetesi