HİPOKRAT YEMİNLİ SUÇLULAR
Alışmak aslında en korktuğu şeydi. Çünkü insan bir şeye alışırsa normalinden hayli uzaklaşıyordu. Hatta bir süre sonra normale karşı tepki bile geliştirebiliyordu.
Evet, karanlığa alışan toplum aydınlık karşısında şaşırıveriyordu. Bunun için bir çokları gibi karanlığa alışmak istemiyordu. Ve siyaha karşı beyaz ve karanlığa karşı aydınlık derken, bir şekilde kişinin, sonra toplumun üstüne çöken alışkanlıklara itiraz ediliyordu.
Genç bir hastası için burada oluşuna inanamıyordu. İlk karşılaştığında titriyordu. Sıtmaya benziyordu. Bu yüzden sıtma ilacı vermişti. Oldukça bitkindi. Pantolonlarım kemiklere yapışan tarafı yırtıktı. Çok iyi muayene ettiği için herhangi bir yara bere izine rastlamamıştı. Bu onu rahatlatıyordu ancak sağlık ocağında gözleri kapatılmış, onca yer dolaştırılmış ve soluğu bu daraltılmış karanlık mekanda almıştı
Hemen bırakılır diye de ummuştu. Hala da umuyordu. Ama kaç gündür bu tabutluk misali mekanda bekletiliyordu.
Bir şekilde onu ifade için alacaklardı. O zaman suçlamalara karşı ne söyleyecekti? Mesleği ona ‘hastana sahip çık, o iyileşinceye kadar, hatta iyileştikten sonra bile senin sorumluluğundadır’ diyordu.
Hipokrat yemini ‘kim olursa olsun herkesin senden sağlık isteme hakkı var’ diyordu.
Her meslektaşı gibi, kendisi de sağlık ile ilgili öğrenmiş........
© Güneydoğu Ekspres
