menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Borç kölenin değneğidir.

12 0
thursday

Çöl sıcağından kaçmak için arkadaşının havuzlu evine gitmeye karar verdi. Telefon açmak yerine çal kapı gitmeye karar verdi. Çok az sayıda samimi arkadaşından biriydi. Deprem dönemi kaldığı bina ağır hasar almıştı. O dönem panik içinde müstakil bir evde yaşamaya karar vermişti. Tabii ki müstakil ev kolay değildi. Ama borç harç bahçeli bir ev alabilmişti. Sonra bahçesine havuz da yaptırtmıştı. Artık sınıf atladığını düşünüyordu. Sıcak terler içinde bahçeye vardı. Kapıda ‘satılık ev’ yazıyordu. Demek ki borç harç ile sınıf atlanılmıyordu. Maaşa bağlı hali ve borç köleliği onu da evini satmaya zorlamıştı.

İçeride kimsecikler yoktu. Belki başka bir eve taşınmıştı. Telefonunu yine de açmadı. Oradan şehre yol aldı. Kafe yapılan eski taş avlulu bir mekana girdi. Binyılların kara yanık taşlarından yapılı bu mekan oldukça serindi. Bakır tas içinde soğuk ayranı yudumladı.

Mekana gelen giden yok gibi görünüyorken, sanki takipteymiş gibi görmek istemediği biriyle karşılaştı. Ekonomik açıdan birçok kişi gibi sıkıntı çekiyordu. En son arabasını satmıştı.

“Merhaba abi, dünden beri seni arıyorum. Herkesi engellemişsin, sana ulaşılamıyor. “

“Ben sadece seni engelledim.”

“Başka arkadaşları da engellemişsin.“

“ Onlarda belki borç isteyenlerdir.”

“Seni anlıyorum. Borç vermek istemeyebilirsin.”

“Niye arkadaşıma borç vermeyeyim. Ama aldığımla ancak geçiniyorum. Şu anda hiç param yok.“

“Senin paran var. Farkında değilsin!”

“Nasıl yani ?”

“Ver bakayım cep telefonunu........

© Güneydoğu Ekspres