menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

VAADEDİLMİŞ TOPRAKLAR VE SÜRGÜNDE BİR YAHUDİ: FRANZ KAFKA

9 0
23.10.2025

Franz Kafka’nın metinleri üzerine yüzyılı aşkın süredir sayısız yorum yapıldı. Kimileri onu modern bireyin ruhsal parçalanışını anlatan bir yazar olarak okudu, kimileri de bürokrasinin soğuk duvarları arasında ezilen insanın sözcüsü olarak. Fakat Kafka’nın metinlerinin derininde, bütün bu varoluşsal ve toplumsal okumaları aşan teolojik bir bilinç de vardır.
Bu yazıda Kafka’nın metinlerini, Yahudi kimliği, “Vaadedilmiş Topraklar” fikri ve sürgün teması ekseninde yeniden okumayı deniyorum. Dönüşüm’deGregor Samsa, Hristiyan Avrupa’da dışlanan Yahudi’yi simgeler; onun böceğe dönüşmesi, toplumun “öteki”yi insanlık dışına itmesinin alegorisidir. Dava’da adaletin belirsizliği, vaadin hep ertelenen doğasına karşılık gelir; mahkeme, Tanrı’nın sessizliğini yansıtır. Şato’da ise kurtuluş arayışı, hiçbir zaman ulaşılamayan bir vaade dönüşür. Özetle, Kafka’nın bu üç eseri, dışlanma, belirsizlik ve ertelenmiş kurtuluş temaları üzerinden şekillenen bir sürgün teolojisini görünür kılar.
Dönüşüm: Hristiyan Avrupa’da Yahudinin Alegorisi
Kafka’nın Dönüşüm adlı eseri, Gregor Samsa’nın dev bir böceğe dönüşmesiyle açılır. Bu dönüşüm, yalnızca bireysel bir yabancılaşmanın değil, Avrupa’da Yahudi kimliğinin dışlanışının alegorisidir. Gregor Samsa, Hristiyan Avrupa’nın içinde yaşayan ama o dünyanın ne tam içinde ne de tamamen dışında olabilen Yahudi’yi temsil eder. Kendisini insan olarak gören, ancak çevresi tarafından “başka” olarak damgalanan bir figürdür o. Böceğe dönüşmesi, toplumun........

© Güneydoğu Ekspres