menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kavramanın Şiddeti: İktidarın Kürt’ü Bilme Arzusu

11 0
16.10.2025

Devletin bilgisi, her zaman önce kavramayla başlar. Harita, nüfus sayımı, kimlik, yasa, istatistik, rapor… Bunların her biri bir “kavrama” eylemidir. Bilginin bu biçimi, nesnesini özgürleştirmez; tanımlar, hapseder, ölçer, düzenler. Son iki yüzyıl boyunca Kürt halkı tam da bu bilgi biçiminin nesnesi olmuştur: Kavranmış, tanımlanmış, isimlendirilmiş ama hiçbir zaman gerçekten anlaşılmamıştır.

Silahlar öldürür, ama kavramlar yok eder. “Kürt kimdir?” sorusu bile, masum bir merak değil; bir iktidar refleksidir. Bu soru, sormanın diliyle birlikte bir hiyerarşi kurar: soran bilir, sorulan tanımlanır ve böylece Kürt varlığı bir kez daha “bilinen” olur kendi bilgisinin sahibi değil, konusu. Foucault bu mekanizmayı şöyle tarif eder: “Bilgi, bir şeyi anlamak için değil, yönetmek için üretilir.” Bu cümle, Cumhuriyet’in ilk........

© Güneydoğu Ekspres