Bir tablo, bir neşter: Rembrandt ve Modern anatominin doğuşu
Sanat tarihine bakarken çoğu zaman estetikten söz ederiz; oysa bazı eserler, bilgiyi görünür kıldıkları için önemlidir. Rembrandt’ın bu tablosu da böyledir. Sahnede yalnızca bir kadavra değil; merak, yöntem ve kamusal öğrenme vardır.
Orta Çağ boyunca Avrupa’da anatomi bilgisi büyük ölçüde Galen geleneğine dayanıyordu; kadavra çalışmalarının kapsamı sınırlıydı, hatta kimi yerlerde yasaktı. Rönesans ile birlikte diseksiyonlar kurumsallaşırken, sanatçılar da beden bilgisini tuvale taşıdı: Leonardo’nun çizimleri, Michelangelo’nun heykelleri ve nihayet Rembrandt’ın bu sahnesi.
Tabloda Dr. Tulp, öğrencilerin önünde ön kolun tendonlarını gösterir; elindeki cerrahi aletle işaret ettiği ince bağ, kas ile hareket arasındaki ilişkiyi izleyiciye adeta canlı bir ders gibi aktarır. Kompozisyonun merkezini aydınlatan ışık ile çevreyi örten gölge, yalnızca Barok bir dramatizasyon değil; bilginin odaklandığı yere yönlendiren görsel bir yöntemdir.
Masada duran açık kitabın,........
© Güneydoğu Ekspres
