menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kültürel Kimlik ve Sanatsal Beslenmenin Mimarları…

20 0
02.06.2025

Falih Rıfkı’dan Şevket Süreyya’ya, Nazım Hikmet’ten Yahya Kemal’e, Reşat Nuri’den, Ömer Seyfettin’e, Orhan Kemal’den Kemal Tahir’e, Halit Ziya’dan Hüseyin Rahmi’ye, Sabahattin Ali’den Yaşar Kemal’e, Aziz Nesin’den Turgut Özakman’a, Melih Cevdet’ten Nurullah Ataç’a, İlhan Selçuk’tan Bekir Coşkun’a liste uzar gider…

Batıya baktığımızda; Tolstoy’dan Dostoyevski’ye, Victor Hugo’dan Balzac’a, Dante’den Shakespear’e liste bitmek bilmez…

Yazarlık bir bakıma uyandırmadır. “Benim bir düşüm var, benim bir hayalim var, benim bir rüyam var!” diyenlere yol açmaktır, öncü olmaktır. Yazarlık okulunun başöğretmenleri vardır, okulu hiç bitiremeyen ve ömür boyu devam eden öğrencileri vardır…

Bir yanda yazarlık okulunu dereceyle bitiren, yol gösteren, ufuk açan, bilgilendiren, kültürel olarak insanları besleyen, yeni bilgilerle donatan, akıllara kazınan, dillerden düşmeyen, örnek alınan, çevrelerine ışık saçan, ardında silinmeyecek izler bırakarak göçüp gidenler vardır. Diğer yanda insanı sıkan, geren, çileden çıkaran ve tansiyon çıkaranlar vardır…

En iyi öğretmen ebediyen öğrenci olandır…

“En iyi öğretmen ebediyen öğrenci olandır!” diye bir söz vardır. Geriye dönüp baktığımızda iple çektiğimiz dersleri, sevdiğimiz ve sevmediğimiz dersleri, çok derin izler bırakan hocalarımızı hatırlarız. Yıllar sonra bile........

© Gerçek Gündem