menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gündemin Özü mü? Geçiştirme ve Geciktirme…

17 0
14.07.2025

Bu soruya yanıt vermek zor. Bilinen o ki yiğit, mert, sözünün eri, kapalı kapılar ardında değil göz önünde olan ve duran kişi ve kurumlara çok ihtiyacımız var. Günümüzde durum öyle bir noktaya gelip, öylesine farklı boyutlara uzandı ki artık tarafsızlık, yansızlık, suskunluk sınırları çoktan aşıldı. Çünkü toplumun umudu inanca, inancı dirence, direnci başarıya dönüştürecek adımlara ihtiyacı var…

Yine toplumun dinleyen, gülümseten, düşündüren, umut veren, hayal kurduran, saygın, sevecen, değerleri değerlendirenlere ihtiyacı var. Teessüften çok teşekküre ihtiyacı var. İlmek ilmek örülen keder yumaklarına değil, talimat ve itaatin etken olduğu yönetim şekline değil, hüzünleri, sevinçleri, öfkeleri birlikte tattıklarımızla kopan bağlara değil, özlemi derinden hissedilen güven duygusuna gereksinimi var…

Çünkü bilinen gerçektir ki; Yönetenle yönetilen arasında güven inşa edilmişse acıları, yoklukları, sorunları bile daha güçlü taşır insan, yan yana ve can cana. Çünkü yaşamın yazılı olmayan kuralları vardır. Onlara “adam sen de!” denilemez, kurallara uymak hak ve ödevler arasındadır, görevdir, zorunludur, sorumluluktur.

Bilge sözlerinin izini sürmek…

Yaşadığımız dünyayı irdeleyip özümsemeğe çalışırken, ya da düşünsel, ahlaki, insani ve vicdani değerlerdeki çözülme, yozlaşma ve başkalaşma sürecini gözleyip algılarken göze batan pek çok şeyle karşılaşıyoruz. Sırayla gidersek; Mesela meslekler yürekle, emekle, ödünsüz yapılırsa değer kazanır ve hakkı verilmiş olur. Yapan var mı? Sayıları giderek azalsa da evet!

Batılı bir bilgeye göre; “Dünya düşünülen değil, yaşanılan........

© Gerçek Gündem