Çocukluğun yükü, dünyanın utancı
Dünyayı Verelim Çocuklara
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Dünyayı çocuklara verelim
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler.
Nazım Hikmet
Düşleri çalınan bir kuşağın öyküsü…
Çocuklar, bir ülkenin en kırılgan kalbi; en sessiz çığlığıdır. Oysa biz, o küçük kalpleri kitap sayfalarının arasında büyütmemiz gerekirken, ağır makinelerin gölgesine, maden karanlıklarına, tarlaların yakıcı sıcağına bıraktık. Kolları minicik, düşleri koskocaman çocuklar… Bir lokma ekmeğin omzuna yüklediği taş gibi ağır işlerde, bir ülkenin vicdanını taşıyorlar. Ve bazen, bir kazanın soğuk haberi geldiğinde, adlarını ilk kez duyuyoruz. Bir çocuğun yarım kalmış ömrü, bir toplumun daha eksilmiş vicdanını yansıtıyor.
Oysa bir çocuk, sabahın ilk ışığında okula yetişmek için koşmalı, fabrika sirenlerinin soğuk sesine değil. Ellerinde kalem olmalı, nasır değil. Çantalarında defterlerin yumuşak kokusu, umutların ince kıpırtısı olmalıydı. Biz ise yoksulluğu, adaletsizliği, kayıtsızlığı onların omuzlarına yükledik. Çocuklar,........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein